hikayesini öğrendiğimizde hem gülümseten hem de lirik gelen nazım Hikmet dizesidir. Düşün ki bunlar oluyor bir heyecan, hareketlilik ve o anın ilhamıyla böyle samimi bir şiir yazıyorsun.
Ne zaman okusam, yada Cem Karaca'dan dinlesem o cevizin yaprakları olmak isterim. istanbul'u izlemek, aşıkları koruyup kollamak isterim. Istemsizce Nazım'ı o polislerden saklamak isterim. O ceviz ağacında küçücük bir yaprak olmak isterim.
nazım bir gün sevdigi kızla sözleşir der ki şu şu saatte gülhane parkında diye.. tabi o zamanlar araniyor nâzım.derken kizi beklemeye koyulur. polisin geldigini duyar ve altinda bekledigi ceviz agacina cikar. polisin ardindan kiz gelir ve nazim ceviz agacinin basinda sunlari not eder ceketinden cikardigi kagida. "ben bir ceviz agaciyim gulhane parkinda
ne sen bunun farkindasin ne de polis farkinda".
ilkokul üçe gidiyordum, öğretmenim şarkı söylemek isteyen var mı dedi. bende ben söylerim dedim ve şarkıya başladım. ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında devamını duymak istemedi öğretmen. ama şarkı güzeldi. ve cem karaca başka biriydi. yıllar geçti ankara ünüversitesinde onu ilk defa canlı seyrettim. söyledikçe büyüyordu. ve yine yıllar geçti. kadıköyde shaft barda onu gördüm, yaşlanmıştı ama sahnedeydi. dışarıda bekledim eşi arabadaydı. imzasını istedim, sevindi. adımı sordu.yazdı imzaladı beğenmedi. tekrar yazdı. siz yüzyılda bir gelen insanlardansınız dedim. öptüm. o son sahnesiymiş yanlış hatırlamıyorsam az bir zaman sonra veda etti dünyaya.
o benim çocukluğum ve gençliğimdi. toprağın bol olsun usta