standart veya makul zeka seviyesiyle arasında, geriden takip etmek gibi bir ilişki görünen herkesin en anlaşılabilir tavrı, farkındalık üzerinden hesaplanıp farkedilirlik kümesine dahil olma gayretidir. herkesin değerli gördüğü şeyle kurduğu bağ, o şeyin iyi olduğu iddiasındaki misyonunu ifa etme çabasının safiyetine denk gelir. hal böyleyken değerler üzerinden atışma, çatışma ya da kapışma yaşanacaksa bu üç olumsuz hali tetikleyen şeyi, muhatabının değerlerinin aşağılık bir hal içinde olmasına bağlamak önce körlük sonra da mallık olur. faniliği sırtındaki egomania kamburunun üzerinden okuduğu sekülerist hutbesiyle tüm insanlığa bir şeyler söylüyormuş gibi yaparak; tavırlarında itaatkarlıktan başka bir edim görülmeyen mümin camiasına seslenip, sen bana saygı duy çünkü ben dogmatizmi reddederek bilimsel aklın temsilciliğini üstlendim; ama benden saygı bekleme çünkü sen kolayı tercih ettin deme handikapının hangi rasyonel vasfından dolayı saygıya şayan olduğunu cenevre-2'de çözmeyi düşünüyor yetkililer. dünyasından, diğer insanlarda var olan bir takım özellikleri çıkartma mücadelesinde aldığı ruhsal yaraları akli ekstralarla pansuman etmeye çalışan her kişi, çabalarının karşılığında edindiği özgüvenin tuzağına düşen zavallıdan başka bir ünvana layık görülemez. kişideki eylem ve yönelim paralelliği standardının 6 küsür milyar insanın tamamında var olan biyolojik bir vakıa olduğu şuuruyla dünyaya karşı geniş bir bakış kararı alındığında, isteyen öküzü de rab edinir, ali'ye de allah der, bardağın dolu tarafından af ve mağfiret dileyebilir. zira bize giren çıkan bir şey yoktur. ama allah diyen kişiye bu kadar insanflı yaklaşamama problemi de daha aşağı mecralarda top koşturma heyecanından neşet eden bir zavallılık da olabilir. beni kuş yarattı diyene nezaket ve hoşgörü, beni allah yarattı diyene, vay malın önde gideni.. işte burda algıda sıçıcılık devreye girer sevgili seyirciler. keşke kıymetli bir hal üzre kapımı çalmış olsaydı da en inançlı halimle oturup deist bir çay ikram ederek anlatabilme şansı bulacak manaya denk çabası olsaydı.. oysa o koku salmayı tercih etti.
birkaç kez okumak zorunda olduğunun ikimz de farkında olduğumuz için total süreyi bu paragrafa ayırması açısından tasarrufa vesile olmanın haklı gururunu yaşıyorum an itibariyle..