Allaha inanan kişinin, çaresiz kaldığı, bilgisinin yetersiz olduğunu hissettiği anda özellikle de gelecekle ilgili konularda söylediği sözdür. Başına kötü bir olay geldiğinde insanın "bunun hikmeti ne ola ki?" sorusuna cevap da olabilir.
evet sizin idrak edemediklerinizi allah bilir.
tevbe suresi,32. ayetin mealinde şunu söyler;
onlar allah'ın nurunu(hidayetini) ağızlarıyla üfleyip söndürmek istiyorlar,
allah ise , dinini tamamlamak dışındaki bir seçenege asla izin vermeyecektir;
tabi ki inkâr edenler istemese de...
bu da şunu ifade eder ne yaparsanız yapın, sataşmalar boş..
dünya tarihini inandığı metinlere sığdırmaya çalışan bilim karşıtı mürtecinin kendini acındırması. kapısını yabancı erkeğe açan cahil kadın kadar zavallıdır. (bkz: dincinin bilimsel ortamdaki ezikligi)