Seyyah oldum pazar pazar dolaştım
Bir tüccara satamadım ben beni
Koyun oldum kuzu ile meleştim
Bir sürüye katamadım ben beni
Ben beni kendimi canımı özümü
Dostlar beni bir kazana koydular
40 yıl yandım daha çiğsin dediler
Ölçeğimi gram gram yediler
Bir kantara da tartamadım ben beni
Ben beni kendimi canımı özümü
Deli gönlüm aktı gitti engine
Çok mu yandım çok çiçekler rengine
Bir mahsuni demiş oldum kendime
Olmaz olsun atamadım ben beni
Ben beni kendimi canımı özümü
levinas sonsuza tanıklık adlı eserinde,geleneksel yoruma göre bir bedeni olmak nedir diye sormakta ve ''dış dunyanın bir nesnesiymişcesine ona tahammul etmektir''demektedir. bedenin tinin uzerine vurulmuş engelini ele almakta levinas..
mahzuni şerif ise anadolu bilgeliği ile yıkadığı özünden,söküp çıkardığı turkulerle filozoflara taş çıkartırcasına açıklamakta benliği..o benliği tinle beraber yürütmekte,öze işletmekte,tum nesnelere akıtmakta,bedenin klasik yorumunun dışında, tamda levinas'ın aradığı yeri keşfederek sunmakta benliği. Benliği yürüttüğü dizeleriyle,us acıcı,ic parcalayıcı muhteşem dizelerin adıdır ''ben beni''....
geldiğin yolu bulma hevesiyle başladıysan yolculuğuna ve farkındalığın esaretine bağışladıysan "O" tek doğruyu bulma endişeni...
bilmelisinki! her kırılma noktasında, herşeyin tekrardan karışıp yer bulurken dağınıklığında sana kalan bir tek kaybolmaktır çokluğun içinde.
kayıp olabilmek, kaybolup benliğinde çoğaltabilmek geriye dönüş izlerini.
aşık mahzuni babanın en sevdiğim türkülerinden biridir. ahmet kaya mükemmel bir yorum katmıştır. arif sağ şelpesiyle, mızrabıyla ve ritimleriyle eşlik etmiştir türküye.
deli gönlüm aktı gitti engine
çok mu yandım çok çiçekler rengine
bir mahsuni demiş oldum kendime
olmaz olsun atamadım ben beni
ben beni kendimi canımı özümü