(bkz: ağbimin ağzını burnunu kırcam) onun da büyüyeceği, kaslarının gelişeceği, kafayı koyduğunda yine burnunuzu kıracağı aklınızın ucundan bile geçmez. Çünkü çocuksunuzdur.
En çocukça cümlelerimizin başında gelir, ben büyüyünce ile başlayanlar. En sevimli en masumane sözler.
Hiç kimse ben büyüyünce evimden uzaklaşıp, başka sularda boğulacağım dememiştir, düşünemez bile. Tek sıkıntısı erken uyumak ve tabağındaki yemeği bitirebilmek olan bünyelerden bunu beklemek yanlış olur.
Acaba çok mu erken konuştuk. Yenilgiyi, aşkı, ölümü tatmadan çok mu erken oldu, ben büyüyünce babam gibi olacağım demek. Büyük bir lokmamıydı minik dudaklardan dökülenler.
Ben büyüyünce kamyon şoförü olup, bütün dünyayı gezecektim. Bunu söylerken adımı yazmayı bırak, babamın ne iş yaptığını bile bilmiyordum. Annemin bir tanesiydim, her şeyiydim ama ben büyüyünce evden uzaklaştım. Gideceğim dedim büyüyünce. Gittim.
Sonra büyük büyük özlemlerim oldu. Ben büyüyünce çok özledim.
Daha ortaokulda ben büyüyünce bir sürü kız arkadaşım olacak dedim, oldu ama büyüdüm yalnız kaldım. Zamanla cümlelerimin çehresi değişti. Anormal bir lise hayatı sonrası ben büyüyünce sudan çıkmış balık oldum, sadece günü yaşayan, yarını umursamayan bir adam oldum. Üç sene boyunca ben büyüyünce adam olacağım dedim. Kalabalıkların içinde kendimi ifade edemedim zaman zaman. Ben büyüyünce derdimi anlatamaz oldum.
Oldum ben büyüdüm. Ben büyüyünce... ,dedikçe suratıma tokadını vuran zaman eşliğinde ben büyüdüm. Sert oldu bazen verdiği terbiye, belki de beni büyütmek içindi bu zülüm.
Ben büyüyünce alkolün dibine vurmak istedim. Başardım da. Ödülü mutfak dolabının üzerine dizdiğim boş şişeler, sabah patlatmak istercesine vuran bir baş ağrısı, bazı sabahlar da yaptıklarımdan dolayı utanmamı sağladı.
Ben büyüyünce sıkı dostlarım olacak dedim. Sıkılığı tartışılır ama çok insan tanıdım. Ben büyüyünce çok kazık yedim. Açtığı gedikleri kapamak, insanlardan saklamak aciz ömrümün bir kısmını pay etti kendine.
Aşkın sadece filmlerde olduğunu sanır, yeryüzünde böyle bir şeyin var olduğuna inkâr ederdim hep. Sonra dedim ki ben büyüyünce âşık olacağım. Çünkü ikna edici karelere şahit olmuştum. Daha sonra bu cümlemi en güzel zincirlerle sarıp sarmalayıp bir yere gömdüm. ihtiyacım olunca alırım dedim. Hani büyümedim ya ansızın topraktan çıkıp o zincirlerin kendimi haşat edeceğini bilemedim.
Ben büyüyünce âşık oldum. Ama korkularım, dizginledi beni. Âşık olmasına olmuştum ama büyüyünce değil büyüdükten sonra. Ben büyümüştüm ya büyükler gibi davrandım, davranmaya çalıştım. Ben büyüyünce binlerce kez ölçtüm, biçmek için bir seneden fazla bekledim. Daha sonra ben büyüyünce içim dışım bir olacak dedim. Oldurdum. Ama ben büyüyünce aşkım tarafından kullanılacağımı bilemedim. Ben büyüdüm, ben âşık oldum. Ben sol yanı acıyan, kalp çarpıntısıyla uçtuğumu zanneden bir ahmak oldum.
Ben büyüyünce kendi cehennemimi yarattım, içinde buz gibi biralar, ortakçısı olmayan sigaralar aradım. Ben kendi dünyamda kayboldum. Ansızın o cehennemden atıldım. Ben büyüyünce ne yapacağımı bilemedim.
insanın başına ne gelirse sorumlusu kendisiymiş.Sanırım karma da böyle diyor.
eskiden çapsız sümüklü çocuklarımızın genelde ''asker olcom bön'' demesi ilerde türkiyenin terör örgütü ile mücadele etmek gibi bir durumu olmayacak hissi vermekteydi..fakat çapsız çocuklar büyüdü,gelişti,avukat doktor falan olduktan sonra türkiyenin şu an ki durumundan sorumlu oldular.