Ben aska inanmıyorum. daha dogrusu ask diye yeni bir kavram üretmenin gereksiz oldugunu dusunuyorum. bence ask begenme ve hoslanma duygularının biraz ilerlemiş ve birikmis halidir.
insan ne zaman ben asıgım der? bence insan genelde karsılıksız duygular beslediğinde asık oldugunu zanneder. Daha dogrusu begeni karsılık bulmadıgında aska donusur. ornegin birinden hoslanıp bunu ona actıgımızda duygularımız karsılıklıysa artık ona asık oldugumuzu unuturuz. ve o artık cesitili duyguları ve hisleri ihtiyac derecesinde paylastıgımız bir nevi bir ortaktır.
Ben kadın erkek ilşkilerinin veya askın onemsiz oldugunu dusunmuyorum. sadece bunun gunumuz de dunyanın en onemli olayıymıs gibi gosterilmesine ve mutlu olacagın biriyle hayatını birlestirmenin bir varolus amacı gıbı sunulmasına karsıyım.
Herneyse , bence ask diye bisey yok varsa bile bize sunuldugu kadar yuce ve ulvi bisey degil. soyle dusunuyorum ask bu kadar yuce bir duygu ise neden insanları tiplerine ve cesitli sosyal statatulere gore eslestiriyor? Neden cevremizde guzel bi kızın tipsiz bi erkege asık oldugunu onun pesinde kostugunu goremiyoruz. Neden bir sınıftaki tum kızlar en yakısıklı cocuga, erkeklerde en guzel kıza asık olur?
ikili ilişkileri tamamen dıs gorunuse baglamak dogrumu bilmiyorum ama soruyorum acaba neden hoslanma olgusu dıs gorunusle baslıyor? Yani eger bu bir elemeyse neden aday olabilmek icin illa guzel veya yakısıklı olmak gerekiyor..
Gunumuzun populer soylemlerine gore sadece dis gonuse onem vermenin ne kadar sacma oldugunun uzerinde duruluyor. peki ozaman neden bi insanın diger meziyetlerini dikkate almamız için illa cekici olması gerekiyor. bence bu sahtekarlık. Kısacası soylenen su "hem guzel hem akıllısını bulursan sadece guzel olandan vazgecebilirsin." -(guzellık hersey degildir!)peki ya guzel olmayanlar??
++onlar için yapılacak bişey yok onlar da kendi gibi insanlara asık olsunlar!!
-ama hani ask bu gibi kısıtlamalarla sınırlandırılamazdı..?
iste insanın celistigi nokta budur kanımca, o kadar yazdım hala cevap bulamadıgım bir hadise, ama insan kendi inandıklarını yazdıkca inanc kazanıyor bunu anladıgım baslık oldu.*
sevgililer günü , kalp şekilindeki yastıklar v.s.. bunlarla birlikte düşünüldüğünde aşkın ticari getirisinin yüksek olduğunu görürüz. demek ki aşk yalan değildir. tüketim toplumunun daha fazla tüketmesinde kullanılan , duygu tüccarlarının ekmek parasıdır.