hani bir şarkı vardır kına gecelerinin vazgeçilmezi trakya'nın bağrından kopan yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar türküsünün karadeniz versiyonudur. karadenizlilerin kına gecelerinin vazgeçilmezidir.
--spoiler--
''annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
annemin cenazesinde kılmadığım namaz kadar masum
annemin mezartaşındaki imla hataları kadar sarhoş
annemin vasiyetindeki,
'oğlumu benim yanıma gömmeyin sakın' maddesi kadar sevecendin.
bazı eski romanlar
'yıl bin dokuz yüz bilmem kaç' diye başlardı,
ben çocukluğuma, çocukluğumun çocuk romanına,
senin oyuncaklarını kırarak başladım.
ben her sonbahara hep yaz'ı kırarak başladım.
yazları kırarak sonbaharlara başlamak...
bunlar benim sevişirken kaybettiğim savaşlardı!
firari bir aşka saklanacak kalp bulmak
anneme talip olan yalnızlığın sorumluluğundaydı.
belki o kadının ölüm nedeniyle ısınan gözlerinin,
uzak şehirleri hatırlatan soğukluğunda
bir kalp bulmak
bir kalbe çevrilmeyecek bir teklif sunmak
okyanusları birleştiren hayali ara denizlerin sonundaydı!''
--spoiler--
bizim oraların türküsü olduğundan ve tempolu olmasına rağmen oldukça içli sözleri hasebiyle her dinlediğimde beni benden alan ne bok yemeye yaşıyorumki ölmek varken dedirten türküdür.*
o kemençe seslerinin arasında bile kaybolamamıştır o hüzün.. o başı her derde düştüğünde 'anne' diye ağlayan çocuk bu şarkıda büyümemiştir. hep o savunmasız ve sığınmacı haliyle kalmıştır. en güvenli limana sığınma isteğiyle yanıp tutuşan küçük sığınmacı bir çocuk.. *