olay şöyle; babamın dükkanının olduğu sokakta bir esnaf abimiz vardır. dinine düşkünlüğüyle, dürüstlüğüyle tanınır. bu abimizin işleri çok iyidir, birde aslan gibi oğlu vardır, makine mühendisliğini bitirmiştir, üniversiteden kız arkadaşıyla birlikte mezun olup, aynı dönem işe başlamışlardır. e artık evlenmek isterler tabi. babaya durum anlatılır kız istenmeye gidilir, ama alevi olduklarını orda öğrenir, ardından o cümle dudaklardan dökülür ve ortam terkedilir.
onca ısrara rağmen bu esnaf abinin gerici, ırkçı düşüncesinden vazgeçirilemez. babasını da ezip geçemeyen delikanlı bunalıma girer, aşırı alkol aldığı bir gece kendini bir binadan boşluğa bırakır.
bu aslan gibi delikanlı artık hayatta değil. nasıl mantık ulan bu? esnaf abi böylesi daha mi iyi oldu? nasıl yaşıyacaksın bu vicdan azabıyla?
tam tersi de olabilen bir olaydır.
yakın arkadaşlarımdan birinin babası aleviden baskasina kız vermem demektedir ve o arkadaşımın sevgilisi de daha yakın bir sünni arkadaşımdır.
böyle insanlar vardır her iki tarafta da.
bence bizi ayrılığa düşürecek örnekler verip konuşmayalım.
her iki taraftan da bunu yapanları kınamaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok.
Bir alevi olarak söylemeliyimki artık böyle şeyler çok çağ dışı kalıyor. Ne alevi ne sünni. hepsi insan hepsi kalp taşıyor.
Ailemizde gördüğümüz sünni abimiz ablamız arkadaşımız dostumuzu seviyoruz da onlar bizi sevmiyor mu ? ya da bir alevi ile bir sünni evlenince dünya sonu mu oluyor. işte size din kardeşliği. Böyle olmayacakta nasıl olacak.
Aleviler inançları gereği namazı camide kılmazlar o nedenle cuma namazına gitmeyebilirler. Bir sünni esnaf cuma'ya giderken dükkanını yanındaki alevi esnafa emanet ederek gidiyorsa bu güven bu dostluk bu gibi olaylara ders olmalı diye düşünüyorum.
(bkz: mum söndü)saçmalarıyla beyni yıkanan erkek babası söylemidir. pek çok alevi arkadaşım var ve inanılmaz iyi insanlar. yani verseler erkeklerinden alırım ben.