inci'de bugün şans eseri gördüğüm bağımlılık yaratan tamamı kurgu mitolojik hikayedir.
hikayeden bir kesit:
ve zeus'un yüzü belirdi gögün ortasında neredeyse tüm göğü kaplayacak kadar büyüktü çakan şimşekler yüzünün sadece yarısını aydınlatıyordu muhafız korkup bir iki adım geri attı kafasını öne eğerek.
ve seslendi bana, aşil! sesi tüm dünya'da yankı yapacak kadar heybetli yaşlı ve gürdü.
-zeus tanrıların tanrısı !
+annen thesis'in sana verdiği ölümsüzlüğü senden alıyorum baban gibi aciz bir insanoğlu olacaksın artık.
-bunca yol bunca zaman neden bekledin ?
+sen savaşmayı seçtin ithaka adına biz tanrılar buna izin veremeyiz (o sırada sesi sertleşti ve şimşekler tepedeki ağaçlara düşüp kül etti)
-sen tanrıların tanrısı zeus sen izin vermedin tanrılar değil !
o sırada muhafız ortadan yok oldu zeus'un silüeti gökten kayboldu yağmur dindi ve ölüm sessizliği geldi yerine öyle ki stiks nehrinin öbür tarafındaki ölülerin seslerini duyabiliyordum.
vücuduma inanılmaz bir ağrı saplandı çok geçmeden, dizlerimin üstüne düştüğüm sırada tüm sessizliği ve karanlığı bölen birinin sesi geldi bir kadındı.
koşar adımlarla yanıma geldi dağların arkasındaki apollo tapınağı rahibesi olduğunu söyledi ve devam etti ; uzaktan sizi gördüm dizlerinizin üstüne düşmüş, derin
bir umutsuzluk ve keder içinde yardım bekliyordunuz zeus sizi cezalandırıyordu dedi ve kalkmama yardım etti.
ay ışığının bir kısmı yüzünü aydınlatıyordu gördüğüm en güzel yüzlerden biriydi tebessüm ederek bana baktı ve adımı sordu.