şuan erasmus öğrencisi olarak okuduğum ülkedir. adamlar çok zengin.
konumu iyidir sağolsun paris amsterdam almanya gezmedik yer bırakmadık.
biraları bol ve güzeldir ha birde çikolataları efsanedir.
Eden hazard'ın ülkesidir. Favori avrupa ülkemdir. Başkenti Brüksel olup, çok zengin bir ülkedir. Orayı ziyaret eden birisiyle muhabbetim olmuştu ve bana 'orada yiyecek hiçbirşey yok' demişti. Sürekli patates kızartması yemek zorunda olduklarını söylemişti.
bira kültürüne hayran olduğum memleket gibi memleket. en son bi bira fabrikası bira ürettiği fabrikadan çam şişe fabrikasına şehrin altından tüneller yoluyla bira aktarımı yapacağını duşmuştum.
çok sıkıcı ülkedir. saat 5 te her yer kapanır. yılın 200 günü yağışlıdır. en çok intihar edilen ikinci ülkedir.
valonlar ve flamanlar olarak iki etnik grup birbirlerinden pek hoşlanmazlar. fransa ya yakın olan bölgede ve tabi ki brüksel de genelde valonlar yaşarlar ve fransızca konuşurlar, hollanda ya yakın bölgede flamanlar yaşar ve flamanca konuşurlar. pek çoğu ingilizce bilmez çünkü okullarında ikinci dil olarak birbirlerinin dilini öğrenirler, üçüncü olarak da almanca öğrenirler.
dümdüzdür, herkes bisiklete biner, ülkeler arası bisiklet yolları vardır.
muhteşem düzenli olması insanı bi kaç gün mutlu eder sonrasında hele ki istanbul da yaşamışsanız depresyona sokar. insanları robot olarak görmeye bile başlayabilirsiniz.
birası, çikolatası, waffle ı ünlüdür. fakat bu waffle bizim türkiye de yediğimizden tamamen farklı bir şeydir.
lan bir şehirde bu kadar mı göçmen olur sülalesine atladığımın şehrinde. telefonda ulaa mamuuut diye bağıran teyzeyi ben burda da görüyorum orda da görmem şart mıydı?
yakında antwerpen - londerzeel şehrina yerleşeceğim ülke. yurt dışı deneyimi ve yabancı dil geliştirmek için belçika'dan başlamayı düşünüyorum. sonrasında ver elini fransa hollanda ve italyaaa. italya hayalime kavuşmak için araç olarak kullanacağım ülke. valon ve flamanların kavgalarını okudum hep. umarım türklerle bir alıp veremedikleri yoktur. yazıp çizilen çok şey var ama yaşayıp görmeden bir şey söylemek çok zor. kendimi geliştirmek için umarım şans getirirsin bana belçikaaa.
türkiyedeki durumun tam tersi bir durumdaki bir ülke.Onlarda zenginler ayrılmak istiyor yüklerini hafifletmek için, bizde ise fakirler ayrılıp zengin olma hayaliyle yaşıyor.
güneydeki valonlar'ın çoğunun işsizlik sigortasına asıldığı memleket. ayrılık laflarının çıkmasının bir sebebi de bu. kuzeydeki flamanlar biz çalışırken onlar yatıyor diyorlar.
avrupa nın medeniyetin beşiği olduğunu iddia edenler bu fotoğrafa iyi baksın.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/381267/+
Bu fotoğraf 1900 lü yılların başında, Belçika Kralı II. Leopold un Afrika daki sömürgelerinden biri olan Kongo da, bir din adamı tarafından gizlice çekilmiş. Fotoğraftaki adam, kendisi gibi köle olan ve yeterince kauçuk toplayamadığı için cezalandırılan 5 yaşındaki kızının kesilen sol eli ve sağ ayağına bakıyor.
Bu korkunç fotoğraf 1885 ve 1908 yılları arasında Kral Leopold un Afrika daki hakimi...yeti süresince işlenen 5 milyon cinayet ve sayısız işkenceden sadece birisinin tanığı ve Kral Leopold un, Afrika da sahip olduğu topraklardan elini çekmesi ile sonuçlanan medya tepkisini başlatan belgelerden birisi.
internet te bu fotoğrafın altındaki tartışmalardan birisinde Belçikalı olduğunu söyleyen biri şu yorumu yazmıştı: Belçikalıyım, dahası bir tarihçiyim. Belçika nın geçmişindeki bu utancın 4 yıl boyunca aldığım dersler içinde bir kez olsun tartışılmamış olmasını son derece dehşet verici buluyorum. Dünya üzerinde benzer haksızlıkların hiç yaşanmamış olduğu bir karış toprak dahi yok. Bu zehrin yegane antikoruysa insanın çirkinliğe yatkın doğasını kabullenip uğursuz tarihini öğrenmesi.
Nitekim öğrenmek, vakti geldiğinde benzeri haksızlıkları tanıyıp dur diyebilmenin biricik yolu. ironik olansa, bu iş için en uygun yer olması gereken eğitim sisteminin, otoritenin nezaretinde beklenenin neredeyse tam tersi bir işlev üstlenmiş olduğu gerçeği.
Kaynak : @meren'in fotoğraf günlüğü