vakti zamanında 30-35 kere* üst üste dinlediğim yüksek sadakat şarkısı.şimdi dönüp baktığım zaman arkama gülüyorum sadece..bazı şeyler insanı ne hallere düşürüyor şaşılır gerçekten.*
yer: bjk inönü stadı önü
zaman: alacakaranlık
kişiler: kartal ve kuş tüyünün hayatlarının anlamı olan, ve orada bulunmalarının anlamı çubuklu bjk forması alma olan, tek #15
olay anı: döne döne yarısı siyah ve yarısı beyaz olan bir kuş tüyü önlerine düşer...
ve son:hiç bir yüz o yüzden güzel gelemez bir daha, barışmamak üzere ayrılırlar, ayrılamazlar...
hicbir yuz guzel degil senin yuzunden cümlesini nasıl isterseniz öyle anlamanızı saglayan şarkı. ucu açık hikaye bir nevi. nasıl olsa kaderini sen çizmezmisin hayatta dedirtir insana.*
nefret edilesi şarkı. sözleri anlamını bulamamış, müziğinin güzel olmasına karşın sözsüz olsa insana daha güzel duygular hissettireceğini düşündüren şarkı.
-aşkım bak üstümüzden geçen kuşu tuttum.
+hiç uğraşma ağzınla kuş tutsan yaranamazsın.
-b.s.g
+ne dedin sen?
-biliyorum söylemene gerek yok demek istedim. *
üstü acık bir arabada gün doğumunda yolda hafif hızlı hatun kişi de bir fular ve bir şapka erkek kişi de bir güneş gözlügü radyoda bu şarkı ... hayal etmesi bile yeterli .. hayal ettiren hayaller içinde bogan bir şarkıdır kendisi.. solistin sesi tam bu şarkı içindir sanki... yaşanmak istenilesi bir hikaye anlatır..yaşamak istedim dedirtir..öyle işte...............
yüksek sadakatten hiç dinlemeden kalabalık bir toplumun önünde söylemek zorunda kaldığım , eğlenceli müziği olan sözleri ne yöne çekilirse anlam değeri o kadar artan veya azalan şarkı.
yüksek sadakat'in insanı alıp sanki akşamüstü güneş batarken, deniz kenarında, sevdiği insanla birlikte gökyüzünü izliyormuş hissi uyandıran mükemmel şarkısı.