insanların ağzından laf almak için kullanılan basit bir dedektif hilesinin dile getirilmesidir. Cepten çıkarılıp barın üzerine konulan 100 dolarlık bir banknot eşliğinde seslendirilir.
amerikan-ingiliz filmlerinde farklı şekillerde karşımıza çıkabilen replik.
titanic battığı sırada ken isimli lavuğun bay murdock'ın cebine parayı sıkıştırıp "atıver bizi de bi filikaya be" ifadesiyle bakması da bunun bir örneğidir. ken'di di mi o? yavşak olan, rose'un nişanlısı?*
ilginç olan, filmlerin başında genellikle iş alamayan, yokluk çeken, faturalarını bile ödeyemeyen hatta sekreterinin maaşını uzun zamandır vermeyen üstüne üstlük birde kızcağızdan habire borç alan dallama dedektif barmenlere dağıtacak bukadar 100lüğü nerden bulmaktadır merak ederim hep. senaristler bu kadar mı salak olur?
yardımcı olmazsa bir kağıt çıkarıp rastgele sayılar yazma metodu uygulanmalıdır. tabi rüşvet olarak verilecek meblağ sonsuza da gidebilir. o yüzden çok fazla yazmamak lazım.
sinsi, pislik ve kötü adamların kullandığı şantajlı cümle. bu sahnede kamera kişinin eline ya da artık neresiyse oraya odaklanır ve "bu" dediği şeyin ne olduğunu gösterir. akabinde ise karşıdaki kişinin yüzüne odaklanıp çaresizlik, şaşkınlık, öfke ve benzeri ifadelerin seyirciye yansıtılması sağlanır.
+ size bilmediğimi söyledim. şimdi lütfen burayı derhal terk ediniz.
- oo yoo... daha yeni gelmiştik halbuki. misafirleri pek sevmiyorsunuz anlaşılan. (ukala bir tavırla etraftaki şeylerle oynar)
+ söyleyeceğimi söyledim. lütfen artık gidin.
- hmm... a aaa bak burada ne varmış. belki bu hatırlamana yardımcı olur ha.
+ (ya sevgilisini rehin almıştır, ya para göstermiştir, ya da silah)