belirsizliğin insanı yavaş yavaş yok etmesi

entry34 galeri0
    9.
  1. gerçekte belirsizliğin bir suçunun günahının bulunmadığı ahval ve şeraittir. işler boka sarınca azılı bir suçlu, kutsal bir bahane aranılır ve bulunur. belirsizlik bahanesi bunlardan en hatırı sayılanıdır.

    (bkz: heisenberg belirsizlik ilkesi)
    1 ...
  2. 8.
  3. bi' yerlere doğru koşup da hiç birşey elde edemediğini anladığın an hissedilen yokluk duygusudur. başka bir yöne doğru gideyim dersin çok geçtir ve bensiz de döner bu dünya deyip kesersin hayattan umudunu.
    2 ...
  4. 7.
  5. arada kalmışlığın, hiçbir yere ait olamayışın can yakıcı sessizliğidir.
    yapılan seçimlerin korkudan ertelenmesinin, her seçimin aslında bir vazgeçiş olduğu gerçeğinin karanlık tarafının ve hayata sığamamanın sancısıdır.
    4 ...
  6. 6.
  7. her gece sözler verirsin boşa geçiyormuş gibi gördüğün hayatın için, yeni atılımlar yapmak için.
    her gece umutla yatarsın ertesi gün farklı olacak diye.
    ama her sabah aynı boşluğa uyanırsın sadece. güçsüzsündür sanki.
    dermanın yoktur ne atılmaya ne koşmaya. boşlukta süzülmektir elinden gelen tek şey ve için içini kemirir dışın sağlam gibi dursada.
    rüzgarın önüne kattığı bir yaprak seni tanımlar uçuşunda.
    düşünürsün, istersin, zaman gelir haykırır, zaman gelir susarsın.
    ama ne kendine ne çevrene anlatamazsın seni.
    kolayına gidiyor kaçmak derler. ama öyle değildir bir sen bilirsin bir allah.
    hayatın belirsiz, günlerin belirsiz, geleceğin belirsizdir.
    umutlar beslemek büyütmek istersin ama her başarısızlığında yakar yıkarsın tümüyle.
    kapanırsın iyice içine.
    sadece kendine.. yavaşça siler seni hayattan, insanlardan, yaşamdan. "ölmek mi?" "yaşamak mı?" derken bulursun kendini.
    bir de ailen vardır ki onların durumu daha da kötüdür. günden güne eriyen umutsuzlaşan çocuklarını görmek eziyettir onlara. annen yalvarır, yeri gelir kızar bağırır. kardeşlerin vardır senin tersine bir şeylere bir yerlere koşturan. ve baban vardır. elinden geleni yapan ama gün gelip dayanamayan ve sana sarılıp ağlayan. işte o an farkına varırsın ne halde olduğunun. baban ağlar. sen ağlarsın.
    artık belirsizliğin seni yavaş yavaş yok etmesine izin vermemen gerektiğini anlarsın.

    kalk ve yaşamın ucundan tut.

    elinden tutmaları bir işe yaramaz çünkü sen kendi kendini tokatlayıp kendine getirmediğin sürece.
    7 ...
  8. 5.
  9. belirsizlik olacak olan kötülüklerden bile daha kötüdür. ne yapacağını bilemez insan. dalından kopan yaprak misali savrulur durursunuz. acıdır. çabucak geçmesi beklenir sadece.
    4 ...
  10. 4.
  11. hal değişimi sırasında entropi artar. karamsarlığa gerek yok. tüm belirsizlikler denkleme yeni bir eleman eklenerek eşitlik haline getirilebilir.

    (bkz: clausius belirsizliği)
    (bkz: entropinin artışı ilkesi)
    3 ...
  12. 3.
  13. Belirsizlik, umutsuzca beklemek, hayallerinin tükenmesi, hayattan isteyecek hiç bir şeyin olmaması, yavaş yavaş tükenirsin. Evin ve işin arasında mekik dokursun. Düşünüp bu böyle olmaz hobiler bulmalıyım dersin, geçici olduğunu bile bile birşeylerle uğraşmaya başlarsın sıkılırsın bırakırsın.
    okul bitmiştir. Bir işin vardır. Ama sen büyük bir boşluktasındır.
    4 ...
  14. 2.
  15. hayatınızın kararını verdiginiz bir dönemde 'her ömür kendi gencliginden vurulmuştur' dediniz. ve siz karar verdiniz ,'ömrünüzü gençliğinizden vurmamaya'.. bunu yaparken soluk almadan çalıştınız. kendinizi vurdunuz oysa. utanmadan direnmeden diretmeden tüketmek.. tüketmek. tüketmek. tükettiginiz degerlerin daha sonrasında giderek bugulanması. sizin onları hatırlamak istemeniz. ama artık ne onlar sizi yaşarken ki; zaman dilimindeki anılar, ne de sizin o anılardaki siz olmama gerçekliğiniz.. işte insanı yok edecek en büyük belirsizliktir bu; kişinin pişmanlıgının son haddesidir.

    ayrıca serbest çagrıştım;
    (bkz: sevgileri yarınlara bıraktınız)
    3 ...
  16. 1.
  17. hayatta hep yapacak birşeylerim oldu benim. gidecek yerlerim, söyleyecek sözlerim, kulaç atacağım denizler, okunacak kitaplarım, savunacak düşüncelerim, hayata hep muhalif yönünden baktığım günlerim... oysa 24 yaşımda sanki yaşanacak herşey bitmiş, amacını kaybetmiş bir insan gibi dolaşıyorum ortalıkta. ortaokul biter anadolu lisesi sınavları için çalışırsınız, kazanınca başka hedefleriniz olur liseye gidersiniz bu sefer üniversiteyi kazanırsınız o da bitince işe girme derdi başlar sonra işe girersiniz işler istediğiniz gibi gitmez bu sefer "beklemek" , sabretmeyi öğrenmek için çabaladığınız günler gelir. "beklemek" hiçbir şey yapmadan sadece "beklemek" . sanki zaman akıyor, herkes bir amaç peşinde koşuyor, günler akıyor sizse sadece bekliyorsunuz. umutlarınız, üniversitede kurduğunuz hayaller, herkesin ağzı açık dinlediği fikirleriniz hepsi ama hepsi bir yana savruluyor. her akşam yatarken "yarın başka birşey olucak. yeniden başlıycam herşeye" diyorsunuz ama her yeni gün tam 5 aydır birbirini takip ediyor. hayatımda en çok korktuğum şey belirsizlikti benim. öyle ki söylenen her sözü duymak isterim ben, herşeyi görmek bundandır belki karanlıkta uyuyamamamın nedeni. birde her gün cevabını sizin bile bilmediğiniz sorulara cevap vermeye çalışmak insanın en çok canını sıkan. gün gelir herşeyi ama herşeyi tek bir noktaya bağlamaya çalışırsınız. aşık olucam ama henüz zamanı değil, yeni dostlar edinicem ama o istediğim iş olunca, belki bir fotoğrafçılık kursununa da yazılırım ama henüz değil... uzayıp giden, uzaklaşıp ardına düşmeye halinizin kalmadığı düşler...
    50 ...
© 2025 uludağ sözlük