2 3 yıl öncesine kadar haftasonları her sabah koşmaya gittiğim sonraları uyanmaktan çekindiğim için gidemediğim inanılmaz güzel bir koşu pistine sahip isatanbuluk akçiğeri sayılan orman
sabahın erken saatlerinde koşu yapmak için en uygun yerdir. ana parkurda ali şen ya da bjk futbol takımı ile birlikte kros yapmak olasıdır. zira her ikisi de belgrad'ın müdavimlerindendir.
istanbul orienteering grubu nun her haftasonu antreman parkurları duzenledigi yer. ne yazık ki dogal ormana sahip olmayan ankaralı orienteeringcilerin gıptayla baktıkları orman.
hakkında söylenen tüm efsanelere rağmen ailecek eş dost hep beraber gidiverdiğimiz, mangalımızı yakıp, yakar topumuzu oynayıp, çayımızı içip, ağacımıza tırmanıp, ipimiz atladıktan sonra çöpümüzü de toplayıp gerisin geriye evimize döndüğümüz ormanımızdır.sevmekteyiz saymaktayız.
geleneksel pikniklerimizin yapıldığı ağaçlar arasında dolanmanın, mangalın, birdirbirin, uzuneşşeğin, pis 7nin ve akla gelmeyen daha bir çok şeyin dibine vurulduğu ormanımız.
istanbulu bilmeyen bir kişinin biraz da cahil olmasıyla beraber, 2gün sonra x sporla maç yapacak bu takım ne işi var belgradda, ne zaman gittiniz ne zaman geleceksiniz, türkiye de kros yapacak orman kalmadı mı gibi soruları kendi içinde cevaplandırmaya çalışmasına sebep olan mekan.
ismi kanuni sultan süleyman zamanından gelen ormandır.
belgrad seferinden getirilen esirler bu bölgeye yerleştirildikleri için böyle bir isim uygun görülmüştür.
Ormanın adı, Kanuni Sultan Süleyman döneminde kurulan Belgrad köyünden gelmekte. Belgrad köyü 1521 Sırbistan seferinden sonra istanbula getirilen Sırp tutsakların yerleştirilmesi amacıyla kurulmuştu.
derin orman. güzel yer. istanbul'da doğa ya hasret kaldıkça kaçın gidin.
haftasonları istila ediliyor. çok insan. öyle böyle değil ama yine de güzel. otoparkı paralı ödememezsen arabayı
nereye çekecekler çok merak ediyorum. ama çok güzel doğanın kollarında olmak böyle bir şey.
orada bir evim olsun isterdim. bahçeli. çıkınca ormanı göreyim. sabah güneşi evimin içini aydınlatsın.
olaalaaa. oradan da arabayla 1 saate iştesin nerede olursan ol trafikte bir kaç saat harcıyorsun bu şehirde.
sarıyer'e taşınıyorum. şimdilik düşünce, hayal ama her şey hayalle başlar.
Aklı olanın pazar günü asla gitmeyeceği yerdir. Oksijen alalım diye gidersin kafan iyi dönersin. Mangal dumanından nefes almayı bırak önünü göremessin.
üniversiteden arkadaşlarla karar verdiğimiz mangal organizasyonumuzu gerçekleştirdiğimiz orman. izmit'ten kalkıp 125 km geldiğime değecek güzellikte. Lakin tuvalet görevlisinin derhal değiştirilmesi gerekiyor. bilen bilir, tuvatlerin önü diğer alanlara göre biraz daha düz. biz de orada top oynuyorduk arkadaşlarla. Bir ebeveyn 2-3 yaşlarında bir çocuğuyla geldi. Görevli, ya kişi başı 1 TL verin ya da istanbulkart basın dedi. istanbulkart ve görevlinin bozabileceği kadar ufak paraları yoktu. Kadın, çocuğunun bir an evvel tuvaletini yapmasını gerektiğini söylese de önce para ablacım dedi. Adam da, bozuk paralar arabada bekle ben alıp geleyim dedi eşine. Görevlinin sergilediği o tavırdan ben utandım. Abicim, zahmet etme bir daha arabaya kadar, ne kadarsa ben vereyim dedim. Öyle sorunu hallettik. Ulan bırak çocuk girsin işesin, ne olacak yani? işten mi atacaklar sanki pezevenk! Her neyse, tekrar ormana gelecek olursak mangal yapmak istiyorsanız tercih edilesi yer. Erkenden gitmenizde, yer ve masa kapma açısından fayda var. Lakin alışverişinizi bulunduğunuz yerde uygun dükkanlardan yapın. Zira bahçeköy kasapları ve marketleri oldukça pahalı. 29 TL olan sucuk burada 45 TL, yine 30 TL olan köfte burada 41 TL gibi ücrete tabi tutuluyor. Sayınız az ise fark etmeyebilirsiniz. Lakin bizim gibi 15 kişi olunca fiyat anasının nikahı gibi oluyor.
alışveriş yapabilme özgürlüğümü kısıtlayan ormandir. geçen hafta gitmeye karar verdik.. evden çıkarken hava çok sıcaktı. ormana gittik hava birden sogudu ve donduk. uzerimize bir hırka alabilecegimiz bir dükkan bile yoktu koca ormanda! hangi çağda yaşıyoruz arkadaşlar?