beleş malı sonuna kadar kullanma takıntısı

entry1 galeri0
    1.
  1. hani efenim her kötü özelliği türklere özgü hareketler yaftasıyla sunmaya karşı olmakla beraber

    en azından diyebilirim ki toplum içinde yaşattığımız ve pekte ölmesine izin vermiyecekmişiz

    gibi duran az çok insanı bir durumdur.

    bedavanın tadı bir ayrıdır. 50 kuruşluk bir çayı (cebinizde belki binlerce 50 kuruş olduğunda bile) *

    ** arkadaşınıza ısmarlatmaya çalışmak, 'vay anasını len bozuk yok bende' cümlesini

    kurmanın hazzını yaşamak çok tatlı bir duygudur. öyle böyle değil. (bkz: orgazmdan daha zevkli anlar) *

    bedava smse sahip olduğunuzda mesela bundan bilmem kaç yıl önce 'len ikinci mesaja geçti, hoopp!' deyip 5 6 harfi silen bünye

    bedava mesaj gibi bir özelliğe kavuşunca üşenmez mesajı kelime kelime atmaya başlar. neden çünkü beleş.

    bak kelimenin kendisi bile güzeldir. kullanmak haz verir. 'bedava' mı? tırttt. 'beleş' varken bedavada ne olaki!

    bi malı hizmeti ücretsiz kullanabiliyorsan ne aladır, kullandır, sömürdür, hele ki kapitalist dünyayı sömürüyorsan.

    kapitalist dünyanın patronları, senin benim sahiplerimiz kendini ne sömürtürya. adamlar en baba işi yapıyo.

    'ne çakıyorum lan size şu an' hissini yaşarken bünye aslında karlı çıkan oluyolar. ne yapıp edip başarıyolar.

    kaybeden olmuyo ama. senin kazancın suratındaki malak bir sırıtış, onların kazancıda sen. komple sahibimiz oldular artık.

    o biçim. neyse.. olsunlar tabi. dünyanın düzeni bu. biz de o sırada en azından hatta bile bile o malak sırıtışa tav oluyoruz.

    hiç yoktan iyidir deyip. ama abartıyoruz işte bazen. sırf beleş diye büyük bir marketteki çiğköfte standının önüne demir,

    hatta çapa atan arkadaşım var benim. biri bitmeden birini isteyip. 'annemlere de alayım', 'amcam 150 kilo benim' cümlelerini

    kuran arkadaşım var. sonra da bir kaç gün evden, hatta tuvaletin kağısından 1 metre uzaklaşamayan insan da yine benim arkadaşım.

    (bkz: maddox iyiydi ama çevresi kötüydü)

    hayır bilmiyo mu başına bunun geliceğini. tabiki biliyo. ama beleş işte. bedava sirke ver bal niyetine kaşıklar.

    bedava olunca öyle oluyo işte. enteressan bi his. hayır işin garibi, işin içini para girdimi de tam tersi oluyo.

    şöyleki bu ugg dediğimiz "süper şey" pazarda satılsa, aynı kalitesiyle, aynı görüntüsüyle ve de fiyatı da oldukça ucuz olsa

    kimse dönüp bakmaz. ama kapital baronlor işi biliyo. adam sahibin olmuş artık, boru mu?! cam masasının ardında oturduğu deri

    koltukta, ağzındaki puroyu çıkartıp "ufff, ben bunların ciğerini bilirim ciğerini" demiyorsa ben de maddox değilim. ki değilim zaten

    demicem. neden demicem inanmazsın ama benim adım maddox. annemin adıda angelina. babamla ayrılıyor. öyle...

    -o değil de kapital baronlar türkçe mi biliomuş?
    +kess. sen ingilizce mi biliyosun malak. ingilizce yazsam anlıcan sanki.
    -hepsi ingilizce mi konuşuo o zaman?
    +zeki misin lan sen. bas git!

    beleş malın çekiciliği var işte. beleş baklava sunsun bir baklavacı, adam ağzının tadı doruklarda, dili damağıyla horon tepiyorken

    bırakmaz yemeyi. çatlayana kadar yer. çatlıyacağını bile bile yer. bi zaman sonra geriye kalan karın ağrısı olur kendine,

    damakta leziz bir tad olacakken ama çatlamayı seçiverir işte. beleş mal olunca seçilir aka. seçiliyo yani. beleş diye bi leğen

    çiğköfte yiyen var diyorum.

    beleş mal insanlığa özellikle türk insanına zarardır. beleş bok olsa sonuna kadar ... ımmm.. bulamadım. yemezükte, beleş olsun da

    illa bişey yaparız. beleş oldumu gözümüz dinüyo heralde. (bkz: insanın bugları)

    bu kadar demek şu demek olur ki; bedava mal,hizmet iyidir hoştur da bokunu çıkartmaya luzüm da pek yoktur.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük