ozel arabadan belediye otobusune atilan bakisın karşılığı olan bakıştır. daha doğrusu ozel arabadan belediye otobusune atilan bakisın sahibine içten edilen bir küfürle verilen bir karşılık dense daha doğru olur. o bakışı yakalayan kaç tane belediye otobüsü kişisi varsa o kadar kişiyle yapılır. yani özel arabadaki bireysellik yerini toplumsal bir harekete bırakır. diğer bakışa göre daha baskın ve tehditkar bir yapısı vardır. tırstırır. bu bakışı gördüğünüz anda kafanızı otobüsün aksi istikametine yönlendirmeniz edilen küfürleri görmemek için alınacak bir önlemdir.
araba ferrari falan değilse kötü niyetle bakıldığı takdirde bakan kişinin samimiyetsizliğini gösterir. sanki imkanı olsa kendisi araba kullanmayacaktır...
arabadaki adamın "hahahay benim arabam var,sen otobüse biniyosun" bakışından sonra "ama ben daha ucuza ve daha çevre dostu olarak gidiyorum" anlamı yüklenen bakıştır.
kendini enayi gibi hissetme balkışıdır bu. siz televizyonlarda bas bas bağıran "düzenli olarak yaptığınız şehir içi ulaşımınızı toplu taşıma araçları ile yapın; yollar boşalsın, trafik rahatlasın" çağrısını duyarsız kalmayarak arabanızı garajda bırakıp belediye otobüsüne talim edersiniz. ne kadar güzel, vatandaşlık görevini yerine getiriyorum, herkes benim gibi davranırsa artık işe daha kısa sürede gidebilicem... ama dallamanın biri, tek başına olmasına rağmen öyle fiat pailo'ya falan değil, audi a8'e biniyor. 1.65lik boyu için dört araçlık yer kaplıyor yolda. o an kendinize 82 dilden 124 lehçeden aptal dediğiniz andır işte. hevesiniz kırılır, kendinizi enayi gibi hissedersiniz. ertei gün işe araba ile gittiğinizi söylememe gerek yok sanırım..
Eğerki otobüs boşsa ve klimalıysa arabaya atılan bakış, şoförün 'ulan boşuna benzin parası veriyorum,şimdi otobüste olup kafayı cama yaslayıp uyumak vardı' diye düşünmesine sebep olur .