belediye otobüsünde ısınma hareketleri yapmak

entry4 galeri0
    1.
  1. belediye otobüsünde ısınma hareketleri yapmak..

    iki gün önce saat 8-9 arası yapacağımız halı saha maçını unutmamla birlikte arkadaşım murat telefonunumu titretti.

    murat: aloooo olum maç vardı nerden kaldın lann?
    callofcu: hay aksi unuttum ben la. neyse 15 dakikaya gelirim.
    murat: bir de maçı sen ayarladın ne adamsın kendi düğününe gitmeyi unutan damat gibisin.
    callofcu: abartma olum telefonu kapatsaydın çoktan gelmiştim.
    murat: abartma diyene bak, tamam kapattım.

    dıtt dıttt dııtt sesleri ile telefon kapandı. 15 dakikaya gelirim dedim ama teoride bile imkansızdı. saate baktım 8 e 20 var. derhal lenslerimi takmak üzere banyoya yöneldim. lens solüsyonunu kapatığı çıt çıtlı yapmışlar, şişenin yarısı çantaya dökülmüş. bu adamlar işlerini biliyorlar, bir şişesi 30 lira. zaten yarısı dökülüyor. kutuda yazan yazı da garip, "açtıktan 90 gün sonra kullanmadan dökünüz." sanki 89. gün ile 90. gün arasında fark var.

    bir defasında solüsyonu açalı 80 küsür gün olmuştu, ben de o gün lense ihtiyacım olmamama rağmen lensi takmak için solüsyonun tamamını kullanmıştım. neyse konu dağılmasın, aynanın önüne geldim. lensi avucumda iyice doyurduktan sonra işaret parmağımın ucuna lensi aldım ve takmaya çalıştım.

    çalıştım diyorum çünkü gözlerim normale göre küçük olduğundan lensi takarken en az 10 dakika harcıyorum. lisedeyken coğrafya öğretmeni ile aramda şöyle bir diyalog geçmişti,

    örtmen: adın ne senin.
    callofcu: callofcu.
    örtmen: demek callofcu, nerelisin?
    callofcu: giresunluyum.
    örtmen: ben de seni orta asya'dan falan geldin sandım.
    callofcu: örtmenim hepimiz orta asya'dan gelmedik mi?

    örtmen kapak olmuştu çok iyi hatırlarım, sonradan konuştuk ki gözlerim biraz küçükmüş de ondan orta asyalılara benzetmiş. anlamadığım o ana kadar hiç kimseden böyle bir benzetme duymamıştım, bunu diyen ilk ve son oldu coğrafya hocam.

    bu sefer ya allah deyip mercimeği fırına yani lensleri gözlerime dokundurdum. aslında kolay ama lensi fazla kullanamadığım için gözüme yabancı madde değince hemen göz kapaklarımı kapatıyorum. siz de lens kullandıysanız ilk başlarda bu sıkıntıyı yaşamışsınızdır.

    benim için iyi olan bir sonuçla yani 15. denememde lensi gözüme takmıştım, sağ gözüme sadece. diğerini de 10 denemede takabildim. hele şükür deyip banyodan çıktım. saate baktığımda maçın başlamasına 10 dakika kalmıştı. dolaptan bayern münihli ribery formamı çıkarttım. çantama koydum. spor ayakkabılarını ve atlet havlu neyse onları da çantaya attım. 3 dakikada evden çıktım. halı saha benim evden yaklaşık olarak 10 dakika tutmaktaydı. yeterince hızlı olursam ve otobüs hemen gelirse maça en fazla 5 dakika sonra girmiş olacaktım.

    çanta sırtta, elim cebimde koşmaya başladım. durağa geldim. yine her zamanki tipler durakta bekliyorlar. yaşlı teyze, yaşlı fakat entellektüel görünmeye çalışıp kulaklıkla metal dinleyen adam ve genç çıtı pıtı kız. anlamadığım bu tipler sadece otobüs mü bekliyorlar yoksa her zaman durakta yer kaplayalım biz olmazsak durak çekilmez gibilerinden triplere mi giriyorlar? neyse gelen otobüse girip kartımı taktıktan sonra muavinin arkalara doğru ilerleyelim lafını işitmeden hemen arkadaki boş koltuğu kaptım. biraz oturdum ve kafam dank etti. 10 dakika sonra maçta olacaktım ve eğer maçtan önce ısınamazsam ayaklarıma her türlü kramp girecekti.

    önümde ayakta duran güzel kıza oturabilirsiniz deyip* ayağa kalktım. genç kız teşekkür etti ve istersen çantanı alayım demedi. alışkanlık işte yaşlı teyzelere yer verince çantanı alayım derler, ben de genç kızdan bu lafı bekledim ve bu laf gelmeyince sütü önünden alınan kedi, biberonu ağzından çekilen bebek gibi yüzümü diğer tarafa dönüp ısınma hareketlerine başladım.

    ilk önce kafamı boyun etafında 360 derece döndürmeye başladım, aslında bu hareket çok tehlikeli ve işe yaramayan harekettir ama acayip bir havası vardır. arada bir kafamı çeviriken kızla göz göze gelmekse bu hareketin işe yarar tek yanı oldu. boynum yoruldu kollara geçtim. otobüste ayakta olduğum için önümdeki demir korunaklardan tutuyordum. kol ve omuzların ısınması için tuttuğum yerden ellerimi kaldırdım. bunu göen şoför sırf ibnelik yapmak için frene bastı ya da yanan kırmızı ışığı son anda görmüştü. havada balerin gibi süzüldüm, kartalın avına doğru son sürat ilerlemesi gibi genç güzel çıtı pıtı kızın ayaklarıma kapandım. kız gülmekten kendini alamamış, otobüste kahkahalar yükselmişti. genç kız isteyerek mi istemeden mi bilmiyorum ama "iyi misiniz?" dedi. "daha iyiyim" deyip elinden tutup ayağa kalktım. o anda aramızla bir cereyanlanma gerçekleşti. kız bana bakıp tebesssüm etti. ben de sırıttım fena bir şekilde. tam kızla bakışıyoruz kalbime baktım küt küt atıyor adeta yerinde fırlayacak gibi titriyordu. kıza kalbimi işaret edip,

    callofcu: bak nasıl çarpıyor kalbim?
    genç çıtı pıtı kız: bakimm, gerçketen de çarpıyor küt küt atıyor resmen.
    callofcu: dokun dokun..
    genç çıtı pıtı kız: dokunimmm ayy ne kalbi ne çarpması telefonun titriyor yaa.
    callofcu: haha doğru telefonum çalıyormuş..

    murat ısrarla telefonu titretmekteydi. telefonu açtım,

    murat: olum ne yaptın maç başladı başlayacak.
    callofcu: lan romantizimin içine ettin bee.
    murat: ne romantizmi lan maç başladı diyorum.
    callofcu: tamam la sonra anlatırım.
    murat: kaç dakikaya gelirsin bak hesabına maç yapıyoruz.
    callofcu: 5 dakikaya ordayım, siz formasına başlayın.
    murat: tamam acele et.

    telefonu kapttım gömleğimin cebine koydum, kıza yeniden bakmaya başladım. yıllar önceki sevgilimi andırıyor gözleriyle beni bana anlatıyordu. yine kalbim sertçe atmaya başladı, yuvadan uçmak isteyen kuş gibi çırpınıp duruyordu.

    callofcu: sizi birine benzettim.
    genç çıtı pıtı kız: insan insana benzermiş.
    callofcu: bu kadar da benzemez ama.
    genç çıtı pıtı kız: neyse ben bu durakta inecektim müsade ederseniz.
    callofcu: tesadüfe bak, ben de bu durakta incektim, önden buyurun.
    genç çıtı pıtı kız: teşekkür ederim.
    callofcu: ne demek?

    kızdan bir telefon numarası alabilmek için iki durak önce inmiştim. ayrıldıktan sonra farklı yönlere dönerek gidilir ya kız hiç pas vermedi direkt benim zıt tarafıma doğru giderek uzaklaştı.

    ben de bari ısınmaya devam edeyim mantığıyla halı sahaya doğru koşmaya başladım.

    maça gelirsek maçta kitlendik, 15 dakika sonra girdiğim için yenilgini tek sorumlusu beni ilan ettiler, hesabı üstüme yüklediler. halı saha sahibi tanıdık olmasa 100 lira ödeyecektim, 50 lira verip kaçtım yanından, sen bir daha gelirsin pezevenk deyip kovaladı beni.

    ______________________________________________________________________________________________________________
    tanım: maça geç kalan adamın otobüste ısınma hareketler yapması, genç çıtı pıtı kızla tanışması ve hazin sonla biten hikayesidir.
    ______________________________________________________________________________________________________________
    7 ...
  2. 2.
  3. aracın tavanına monte edilmiş tutunacaklarda barfiks çekmek.
    0 ...
  4. 3.
  5. yapılmaması gerekendir. kıza hava atıcam diye rezil olmamak lazım.
    0 ...
  6. 4.
  7. bayan güreş takımı bunu yapmasındır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük