belediye otobüsünde kusmak

entry4 galeri0
    ?.
  1. iki kere başıma geldi, ben hayatımda bu kadar utanıp aynı zamanda bu kadar yalnız kaldığımı çok az hatırlarım.

    yurtla otogarın arası 1 saatlik yoldu üniversite zamanlarımda. zamanlarımda dediğime bakmayın, bitireli 1 ay oldu amk. sakalımı uzatmak istemediğimden böylesi nostaljivari ifadelerle bilge havası yakalamaya çalışıyorum, bi ferrarim var onu da sattım mı tamamdır. her neyse, ben bavul, çanta, laptop ne varsa yüklenip atladım yurdun önünden geçen belediye otobüsüne, elim kolum o kadar dolu ki neredeyse evlenince kullanacağım beyaz eşyalar bile var, sen anla artık yükümün çokluğunu. daha önce 2-3 defa aynı güzegahta giden o otobüste gene midem bulandı, "olm bak kusacaksın o gün de bahtsız bedevi misali okuldan bi kız binecek o otobüse rezil olacaksın" diyorum kendime ama bi tane poşet almadım yanıma. insan en azından bi bim poşeti falan bulundurur değil mi? o da yok.

    neyse bu otobüste roma dönemindeki atlı arabalar gibi, nasıl sallanıyor amk. arada bir gaza gelip kafamı öne uzatarak "daha hızlı sür arabacı" falan diyordum şoföre, sonra kızgın bakışlar altında valize sarılıp ağlamaya başlıyordum. velhasıl kelam daha yolun ortasına varmadan benim mide tsunamilerle sarsılmaya başladı ve "vöğğğğk" diye çıkardım koltuğa. ceket, kot, telefon, ayakkabı ne varsa battı, teyzeler bana ıslak mendil yetiştirmeye çalışıyor, ben de çıkardıklarımı o peçetelerle otobüsün orta yerine biriktirdim. bi allah'ın kulu da neyin var evladım demedi amk, tamam utandırmamak için bakmadınız da insanlık öldü mü lan?!

    öğle vakti tıkındığım iki adet burger king menüsü menü halinde çıktı, hatta menünün yanında verilen kazı kazanlar bile duruyordu. açlıktan onları bile yemişim var gerisini sen hesap et.

    indim otobüsten, otogar kusmuk desenli gömleğimle girerken veledin biri "abi üstüne kusmuş" diye fısıldadı annesine, "yok lan gömleğin modeli öyle pezevenk, lacoste yeni çıkardı bunları" diyemedim.

    siz siz olun bim poşetinden şaşmayın. o poşetteki bim logosu kusmuğu da kamufle eder, mis gibi rahat rahat çıkarırsınız içinizdeki tüm kötülükleri.
    5 ...
  2. ?.
  3. Boğaziçi'nde okurken bindiğim 00.00 Taksim Sarıyer hattındaki otobüste yanımdaki kızın "herkesten özür dilerim" diye hıçkırdıktan sonra önünde oturan kızın saçına başına ne var ne yoksa içini güdümlü füze misali döktüğü olay.

    Çıkan kesif koku hardal gazı etkisi yaratmış, şöförün Bebek sahillerinde otobüsü Boğaz'ın karanlık sularına gömmesine ramak kalmıştır.

    O değil oturan kıza kibarlık (belki de yalakalık kimbilir) olsun diye yeri veren bendim. Umarım hakkın rahmetine kavuşmamıştır o gece.
    2 ...
  4. ?.
  5. 73 taksim yenibosna hattında gerçekleştirdiğim eylem. şöyle ki;

    bir yaz günü. hava 45 derece resmen. 73 numaralı otobüste ağzına kadar dolu. en önde ayakta duruyorum. migrenim tutmuş. başım ağrıyor. midemde 2. dünya savaşı var desem yeridir. trafik santim santim ilerliyor. ben yorgunluk, sıcak, migren derken midemin kontrolünü kaybediyorum. suratım yeşil galiba o yüzden en öndeki ablayla gözgöze geldik. bana endişeli gözlerle baktı. benim mide akciğerlere çıktı hissediyorum. yavaş yavaş şoföre döndüm gözlerim dehşetle bakıyor adama. tam bir şey söyleyecekmiş gibi ağzımı açtım ve otobüsün önüne bütün yediklerimi bırakıverdim. tamamen bittiğine emin olduğum anda da bana dehşetle bakan insanlarla bakıştım sonra açık olan ön kapıdan atlayıp istiklal caddesine doğru arkama bile bakmadan koştum. o sıcakta mağdur ettiğim istanbul halkından özür diliyorum.
    0 ...
  6. ?.
  7. bir kez yaşandıktan sonra otobüs fobisi yaratan eylem. otobüsün durduğu ilk durakta inmeyi gerektirir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük