belediye otobüsünde cinnet geçirmek

    1.
  1. cinnet geçirmek için bulunabilecek belki de en sağlıklı(aracımız domuzlara karşı değilse de domuz gribine karşı dezenfekte edilmektedir.) yerde bu eylemi, fiile dökmek durumudur.

    klasik tanımdan sonra başlayalım:
    saat gecenin on bir buçuğu olmuş, sevdiğim bir kardeşimi otobüsüne bindirdikten sonra birkaç dakika içerisinde benim otobüsüm geliyor alabildiğine tıklım tıklım bir hâlet-i ruhiye içerisinde. işten çıkanlar, sevgilisiyle buluşanlar, arkadaşlarıyla vakit geçirenler, iftar ziyaretinden dönenler, ben ve bir de debriyaj ayarına dil attığımının şoförü(oldum olası kılım kendilerine)...

    ekip tamam işte. ön tarafta oturan adam patronunu öldürmeyi planlamıyorsa ben de bir şey bilmiyorum. onun yanındakinin patronu daha akıllı, olası bir suikast girişiminin önünü tâ en baştan almış. eşek gibi çalıştırıyor garibi belli ki... kafasını cama yaslayacak olsa yeminle kızmayacağım camdaki saç yağının bulaşığına, uyudu-uyuyacak zira. şu orta yaşlı kadının nesi olabilir ki? gözleri dolu-dolu bir hâlde öyle ifadesiz bir bakışı var. kocasından dayak mı yiyor, askerdeki oğlunu mu düşünüyor? a aa ibneye bak köşeye sıkıştırmış kızı yaşındakini de açmış bacaklarını alabildiğine. siksen tecavüz, öldürsen cinayet sayarlar da ömrüne yazık olur poi, bakma o yana. vakit geç olmuş zaten, valide sahura eve bekler. uyma sen godoşa...

    "boş yerlere doğru ilerleyelim" çığırtısı sanırım ki hepimizin de sinir sistemine aynı teesiri göstermekte ve içten içe "ananın amı" deme isteğini kabartmakta. ama efendilik var serde ve belediye otobüslerindeki ayarcı, orta yaşlı abiler varken haddime değil. "nereye ilerle, akraba olacağız." heh dayıcım biz de seni bekliyorduk işte. ah be dayım ibneye de ben girişmeden önce sen görsen ya... bahse varım otobüsteki ben hariç, şoför dahil yaklaşık 40 kelleden de çok sağlam cinayet planları çıkar. ama en sağlamı benimki. öyle ya silahıma davranacak olsam, hedefteki şakaklar kendiminki olurdu. insan olmaya, insanları gördükçe katlanamıyorum. öyle çekilmez oluyor kimi zaman... öyle ağır, sıkıntılı. hem tetikçi, hem kurban olmanın karmaşası bu kolay mı? kafam karışıyor ve sanırım ki midemdeki yanma da pek yardımcı olmuyor kafamı toparlamama. öyleyse cinnet vakti gelmiştir. bir belediye otobüsünü, bunun için kendime yakıştıramasam da hesaba giriştiğimizde en doğru yer sanırım belediye otobüsü. kendim dışında en az bir kurban bulurum ve hem de hiç zorlanmadan. zira ayağının, debriyaj ayarı kaçmış bir şoför namludaki ilk kurşunu yemeye layık görünüyor. ikinci kurbanım bacaklarını, yanındaki kadının bacaklarına ve basenlerine doğru yayarak oturan godoş olacak. son kurşunu kendime saklayacağım ve arka taraflarda oturan, eve gittiğinde karısını öldürme safhasına gelecek olan abiyi es geçiyorum.

    kendime, son kurşunu saklayacağım. iki tanesinin banko talibi var... bir dahaki duraktan herhangi bir siyasetçi binmediği sürece tam on bir el de havaya sıkacağım. bunu yapmadığım maç galibiyetlerinin şerefine...
    3 ...
  2. 2.
  3. sıkışıklıktan dolayı yapamayacağınız şey. inince yaparsınız.
    1 ...
  4. 3.
  5. arkalarda bi yerde boş bi yer olduğunun doğru olduğunu düşünün...
    yanıldığınızı kabul edin,
    hala boş yer var bu otobüste,
    sakinleşin,
    şeklinde kendi kendine telkinle aşılabilecek durum.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük