kendini otobüslere adamış bünyenin yaptığı bir eylemdir. günün büyük bir bölümünün otobüslerde geçtiği düşünülürse çok da kınanacak bir davranış değil aslında. çünkü insanoğlu her yerde olduğu gibi otobüste de konforlu olmak ister. güneş gelmesin, rüzgar esmesin, cam kenarı olsun, kapıya yakın olsun, arkalardan olsun, önlerden olsun, yağmur damlamasın, köşe olsun, manzaralı olsun... olsun da olsun. tamam bu aralar feci şekilde otobüslere takmış olabilirim ama elbet bir sebebi var. insan ömrünü ortalama 60 sene kabul edersek hayatımızın 1/12 i otobüslerde geçiyor. e bu durumda elit koşullarda yaşamak adına otobüsün en gösterişli yerinde oturmayı hak ediyoruz demektir. taa ki altımıza araba çekene kadar...
ankara ego otobüslerinde sıkça rastlanan durumdur. genelde tek kişilik * koltuklar pek gözdedir. boşaldığı görüldüğü an kartal misali koltuğu gözleyen bünye kaplan misali atağa geçer ve koltuğu kapar. rakip ve rakibeleri ise sinirli bir bakışla diğer koltukların boşalmasını bekler. benzer durum istikamet yönüne ters düşen koltuklardan düz olanlarına geçişte de gözlenir.