Bela okumak ayni kor insanın kurşun atması gibidir, kurşunun kime denk geleceğini kestiremezsin. ilk atışta isabet ettim sanırsın. Kötüdür, bu yüzden çok günahtır. Ayrıyetten kendinde birikmiş yüksek dozda kötü enerjiyi dişa atarsın buda kısa süreli rahatlama sağlar ama kalıcı değildir. Yani öyle de böylede kimseye yararı yoktur.
bazı hallerde sarfettiğimiz 'kahrol emi!', 'kahrolasın emi!', 'kahrolsun!' gibi söylemler Türkçe'de genel anlamda bela okumak diye nitelendirilmektedir. bu kullanımlarda çoğu zaman, gerçekte bunu söylemek istemediğimizi belirtmek için peşine bir 'emi' koyarız. Bunun nedeni, bela okumanın din açısından makbul sayılan bir eylem olmamasıdır. Hatta 'Allah cezanı versin!' yerine bile çoğu zaman 'Allah'ın cezası/belası!' diyerek bir anlamda bela okumak istediğimiz kişiye bela okumaktansa onu kendimize bir ceza olarak gördüğümüzü ifade ederiz.
"allah belanı versin" ve benzeri sözler sarfetmek, elden gelen tek şeyin "allah belanı versin" demek olduğu durumlarda biri için bela anmak, beddua etmek.