insaf et Anna!
Gidelim buradan.
Senin masumiyetini, bilgelik zamanlarindan kalma sirlari, dünyanin bütün sabahlarini yanimiza alip da gidelim.
Hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim.
Ölelim diyecektim az kalsin. Ölmeyelim. Hiç ölmeyelim Anna.
Sarilalim diyecektim az kalsin. Içimden böyle seyler de geçiyor iste. Sarilalim, dudaklarin
Tamam sustum.
Gitmek istemezsen bir siir miktari kadar otursak diyorum. Siir kalsin istersen, sadece otursak. Oturmasan da olur benimle, sadece ellerimi tut. Ellerimi tutma dilersen sadece yüzüme bak. Yüzüme bak ama Anna, yüzüme bak. Gözlerime bak, gözlerimin içine bak.
Gözlerim biraz karanlik. Içinde cenkler, ayinler, kesik damarlar, kapilari yumruklayislar, cipralexler, Turgutlar, Edipler, Sezailer, siyahlar, beyazlar, uykusuzluklar, bitmeyen başağrıları, bildirilerin öfkesi, duvarlara uzun dalmisliklar var.