sabır eşiğimi düşüren, tahammül edemediğim olay.
buna rağmen çoğu zaman küçük bir özürle her şey hallolurken bazen de bekletmeyi alışkanlık haline getirenin pişkin tavırlarıyla daha da sinir bozar.
bana en nefret ettiğim şeyi sorsalar; bekletilmek derim. sor bak sor..
randevu saatine 10 dk önce gider kendim beklemeyi tercih ederim. böyle de düşünceliyimdir. ama gel gör ki karşındaki hiç bir zaman öyle olmuyor.
sen 10 dk erken giderken o, 20 dk geç gelir. böylece 30 dk dikilmiş olursun. sorun dikilmek mi peki? hayır.. bi haber ver dimi e hayvan evladı seni. sallamıyorum seni o yüzden geciktim demene de gerek yok salla bir şeyler. son dakikada tuvaletim bi geldi ki sorma falan de. ama nerdeee.
sonra mesela bana dese ki; sabahın köründe buluşalım. e tamam buluşalım ama ben o saatte kalkamam ne yapıcam? ya uyumicam sabaha kadar ya da saatimi kurucam. uyumam da evet o kadar fedakarımdır. kim olursa olsun karsımdakine ben önem veririm. allah belamı versin. bu huyumdan nefret ediyorum. bir de başkasının derdini kendi derdimmiş gibi sahiplenip üzülürüm ama şimdi bu konumuz dahilinde olmadığından fazla detaya girmeyeceğim. öyle işte yine sinirlendim entry girdim. bu günlerde sık sık yapıyorum bunu. hadi hoşçakalın.
ülkemizde, genelleme yapmak her ne kadar yanlış olsa da, ege bölgesi'ni kapsayan civardaki iller insanlarında daha çok görülebilir birini bekletme durumu, ki buna iklimden tutun da kişinin yetiştirilme şartlarına kadar bir sürü etken neden olmaktadır.
kısacası, bekletmek de bekletilmek de çok kötü bir şeydir.