mutluluğa götürür. ama bunun da fazlası, her şeyin fazlasında olduğu gibi zarar olabilir. aslında şöyle. beklentiyi azaltmakta ki fazlalık, sizin emek vererek, her şeyinizi ortaya koyarak almayı sonuna kadar hak ettiğiniz sonuçlardan beklentiyi düşürmek değildir. beklentilerimizden oluşan hayal kırıklıkları aslında hiçbir şey yapmadan ya da fazla bir şey yapmadan veya da yaptıklarımızdan olumsuz sonuçlar almamıza rağmen, yine aynı şeyleri yapıp olumlu sonuçlar beklememizdir bence.
beklentiler azalırken yaşam kaliteniz artar. hepimiz etten kemikteniz. hepimizin hayalleri var arzuları var. ancak dünyanın düzenine ve işleyişine biraz bakıp üzerine herhangi bir adalet sistemi olmamasını da ekleyince hayattan beklentileriniz otomatikman düşer. ve dediğim gibi bu beklentiler düşerken yani olumsuz bir şey gibi iken aslında yaşam kaliteniz yükselir. çünkü uçarı beklentilerin olmadığı için başına gelen herhangi bir uçarı pozitif şey seni 4-5 kat daha mutlu edecek zaten beklemediğin için.
Mutlu ve huzurlu yaşayabilmenin en mantıklı yoludur.
Hiçbir beklentinizin olmaması demek, " kendime yetiyorum, mutluyum ama yanımda olmak istersen eyvallah" tır.
Konforlu bir durumdur.
yaşanılan türlü hayal kırıklıklarından sonra alınabilecek bir karar olabilir. insan sürekli bir şeylerin beklentisi içine giriyor ve beklentileri tam anlamıyla karşılanmadığı zaman üzülüyor elbette. bence yapılabilecek en güzel şey beklentileri sıfıra ingirgemek, yalnızca hayatın akışına göre yaşamak. bu hayat her istediğimizi elde etmemize müsaade etmiyor ne yazık ki. kendimizi, sonucu bizi sonrasında üzebilecek beklentilere kapatmalıyız.
gençlik idealistliğinin giderek erimesi ile baş gösteren durumdur.ona buna herşeye yetebileceğini düşünürken kendinin birden mazbut kişilik halini alırsın gitgide...