beklenmedik aşk

entry1 galeri0
    1.
  1. 31 aralık gecesi olimpos, öküz bar

    müjgan: erolcum, yaşlandıkça gençleşen yakışıklı kocam, yılbaşı için istanbul'dan buralara geldik, tamam macera filan iyi de burası çok soğuk. Hadi yemeklere bir şey söylemedim, marjinal gençlerle birarada olmak güzel diye ama ünlü öküz bar bu kadar soğuk olunca çekilmiyor. Şu kapalı olana gitsek, hangar mı ne diyorlar, o bara gidelim, lütfen?
    erol: tatlım olimpos'un tadı önce öküz barda; sonra yanartaş'ta şarap içmede en son da gün doğumunu sahilde karşılamada çıkar. Biraz daha bira iç, biraz sonra ortadaki büyük ateşin yanına gideriz. bak, şurada gelirken bize otostop çeken sanatçı çift var, onların yanına gidelim hadi.
    Müjgan: herkes yazın geliyor buralara, hala niye yılbaşında buraya geldiğimizi anlamıyorum . geçen sene ne güzel annenlerle polenez köy'de kutlamıştık. Bu gidişle, gelecek sene, yeni yıla rio'da samba yaparak girmek isteyeceksin.
    Erol: müjgancım, canım, sen hem kocana hem de jinekoloğuna güven. Buraya sadece macera için gelmedik. Yazın benim istediğim profilde çiftler bulamazdık, bahar, yaz aylarında buraya her çeşit insan gelir, ama yılbaşında buraya olimpos müdavimi, benim aradığım özelliklere sahip genç çiftler gelir. Planım istediğim gibi işlerse gelecek sene, kucağında yavrumuz olacak, rio filan yanında sönük kalacak inan. Büyük hayalini, hayalimizi gerçekleştireceğim. Ama heyecanlanma hemen, benim dediklerimi yap. Biraz daha hızlı yudumla biranı, rahatla ve beni takip et. Geleceğimizi değiştirecek çiftin yanına gidiyoruz, ben herşeyi halledeceğim, bu güzel gecenin ve olimpos'un tadını çıkar sen.
    Müjgan: erol sarhoş mu oldum yoksa, gelecek sene yavrumuz olacak kucağında mı dedin? Öyle mi dedin gerçekten? Tıp o kadar ilerledi mi, rahmi olmayan kadınları anne yapacak kadar, öyle mi? Tamam, benim biricik doktorum, hayallerimi gerçekleştirecek sevgilim. Tamam, sana her zaman güveniyorum, tamam ne dersen onu yapacağım, seni takip ediyorum, gidelim onların yanına. Evet tadını çıkaralım olimpos'un.

    22 yıl sonra istanbul; ünlü jinekolog, doktor erol bey ve eşi müjgan hanım'ın evi.

    Hizmetçi: günseli hanım'ın arkadaşı, süreyya bey geldiler, salona aldım.

    Selin: tamam ben günseli'ye söylerim. Sen işine bak, sağol.

    Selin, şaraptan sızmış günseli'nin yanına gidip, üstüne şalını örter ve salona, süreyya'ya, günseli'den bir hafta boyunca dinlediği, ablasının en yakın dostuna doğru ilerler. Aklından binbir düşünce geçmektedir:

    21 yıl sonra ikiz kardeşimle tanıştım. Biyolojik babam kalp krizi geçirip, acil by-pass'a alınmadan önce hayatının itirafını kızına ve eşine yapmasaydı, belki de ömrüm boyunca tanıyamayacaktım günseli'yi, benden iki dakika önce doğmuş ablamı.
    Annemle babamın böylesi büyük bir sırrı benden saklayabilmeleri de ilginç. Ama biyolojik babamın anlattıklarını düşününce beni büyük bir hediye olarak görmüş olmalılar.
    Off bu ev de ne kadar büyük; kaybolmamak elde değil. Salon nerdeydi? Ha Evet, ilerdeki koridorun sonunda. Büyük ama ruhsuz, soğuk bir ev, fakat ablam sıcacık ve çok tatlı. Şu son bir hafta; birlikte, herkesten uzak geçirdiğimiz tatilde, beni sevgisiyle öyle sarmaladı ki ona resmen aşık oldum. Evet şıpsevdi biriyim ama ablacım günselim, benim için annem ve babam gibi hayatımın vazgeçilmez, en güzel parçalarından biri artık...
    Biyolojik annem de kibar, hoş bir hanım ama benim annemle babam gibi değil işte.
    Şu bizim hikayeyi, new york'a gidince senarist arkadaşlarıma anlatayım, güzel film olur.
    Ünlü doktor erol bey'in genetik bir pürüze ve annelik içgüdüsüne takılan büyük jinekolojik planı ve esrarengiz sırrı. Ayy doktor erol bey, sevgili biyolojik babam, iyi ki enfarktüs geçirdiniz de ablama kavuştum.
    Sen git 22 yıl önce olimpos'ta genç, parasız ama hayalleri büyük sanatçı çiftler avına yat. Tesadüfen sana otostop çeken, Annemle babamı gözüne kestir. Onlara, beni ve ablamı hayata getirecek, reddemeyecekleri teklifi yap. 500.000$, iki yeşil kart, brooklyn'de kiralık, döşeli bir daire karşılığında, taşıyıcı annelik. Annemin rahmine, erol bey'in sperminin döllediği, müjgan hanım'ın yumurtasını yerleştir. Ama işe bak ki, devreye mitoz bölünmenin azizlikleri girince yumurta segmantasyona uğruyor ve aylık kontrolde erol bey, hayatının sürpriziyle karşılaşıyor. Bir değil iki fetus gelişmekte, hem de tek yumurta ikizi olarak. Bunu ilk zamanlar söylemiyor annemle babama ama sonra mecbur kalıyor. Hele son aylara doğru annemin hormonları tavan yapınca, bu dna'nın hesapta olmayan sürprizine, annem sımsıkı sarılıyor. Babamı da razı edip, doktor erol bey'e kabul etmekten başka çıkar yol bırakmayan teklifini yapıyor :''Ya bu bebeklerden biri bizim yavrumuz olur ya da yasal olmayan taşıyıcı annelik durumunu, hukuki mercilere bildiririz.''
    helal sana anneciğim, iyi iş çıkarmışsın, ünlü jinekolog işte böyle ava giderken avlanır. Tabii canım, anne demek onu karnında taşıyan demek, o ne derse, onu yapacaksın. Tabii ki annemin teklifi kabul edilir. Ama jinekoloğumuz da tek şartını söyler; ''ikiz bebekten eşimin haberi olmayacak.''
    Annemle babam da bunu kabul eder, çünkü böylesi onların da işine gelir, anne olduğunu iddia eden biriyle yavrularını paylaşmak istemezler.

    Yoruldum be, sonunda buldum salonu, süreyya bakalım nasıl biriymiş. Beni görünce ne diyecek, ablamla sırrımızı bilmiyor, ben açıklarım artık. Ayy çok heyecanlı, ablamın en yakın dostundan ablamı dinleyeceğim. Günseli ne demişti beni görünce: ''sanki aynada kendime bakıyor gibiyim, hem de benim hiçbir zaman olamadığım kadar özgür ve rahat ben'e.''
    hii,hiiii, ablam beni pek beğenmişti, bakalım süreyya nasıl bulacak...

    Süreyya: günseli sonunda, şükür kavuşturana! Bir haftadır telefonun kapalı, ulaşamıyorum sana, nerelerdeydin ya? Evi arayıp, annene sormasam, meraktan çatlayacaktım. Çok korktum, babanın ameliyatıyla ilgili kötü bir şey mi var diye endişelendim. Allahtan annen herşeyi anlattı. Kafanı dinlemek için bir hafta gözlerden uzak tatile çıkmışsın. Ama insan en yakın arkadaşına da bir şey söylemez mi? Aşk olsun! Biliyorum; önce babanın rahatsızlığı sonra nişanlının ihaneti, herşey üst üste geldi. Ama bana, uzaklaşmaya ihtiyacın olduğunu söyleseydin keşke. Çünkü, ben de, tam sen buralardan uzaklaştığın sıralarda, hayatıma dair büyük bir adım attım. Off çenem düştü, kusura bakma. Sen nasılsın?
    Selin: iyiyim sağol. Nasıl buldun beni, nasıl görünüyorum? Biraz kafam iyi de.
    Süreyya: nevrin döndü tabii, kafanı ütüledim. içki mi içtin sen? Hiç dayanamazsın, o da çarpmış olabilir. Böyle çat kapı gelmesem eve döndüğünü de söylemeyeceksin, bensiz içiyorsun alacağın olsun.
    Selin: fazla içmedim üç kadeh, sen soruma cevap ver, nasıl görünüyorum?
    Süreyya: üç kadeh mi, sen iki kadehten sonra leyla olursun; geçen yılbaşını hatırla. Görüşmeyeli alkolle aran düzelmiş. Aaa, yaklaş bakayım, ne o , saçın dağınık topuz değil mi, aaa saçını mı kestirdin. Güzelim saçlarına nasıl kıydın? Aman allahım, kolundaki ne! Gözlerime inanamıyorum, benim çok sevdiğim, cleopatra'nın yılan başlı pazu bileziği mi o; onun dövmesini mi yaptırdın? inanamıyorum sana. Bir haftada bu kadar değişim fazla be canım, depresyona falan mı girdin günseli? Sen, böyle köklü değişiklikleri, bana sormadan yapmazdın, şaşkınım valla.
    Selin: tamam tamam anladık şaşırdın da, nasıl olmuş, onu söyle sen? Ayrıca; saçım o kadar da kısa değil; dalgalı olduğundan, kısa gözüküyor. fön çekilse omzuma gelir.
    Süreyya: ne diyeyim, pek muhteşem olmuşsunuz günseli hanım. Önceden Tatlıydın şimdi huysuz ve tatlı olmuşsun. Hem de huysuzun önde gideni, benden habersiz saçını kestirip, dövme yaptıran huysuz.
    Selin: güzel buldun yani?
    Süreyya: bayıldım, çok yakışmış.
    Selin: başka bir değişiklik yok yani?
    Süreyya: yok, biraz rahat konuşuyorsun eskiye nazaran, tatil yaramış, baya bir rahatlamışsın anlaşılan, tabii şarabın da etkisi var bunda, kesin.
    Selin: yani karşında, biraz değişmiş bir günseli var?
    Süreyya: evet, kim olacak ki? Uçmaya başladın herhalde, iyi misin?
    Selin: iyiyim, hem de çok iyi.
    Süreyya: günseli,aslında benim da sana bir sürprizim var. Ama burada gösteremem, eğer iyiysen, biraz bana geçelim mi?
    Selin: iyiyim ben. Tabii olur, gidelim. Annemle babam iki günlüğüne özel bir otele gittiler, malum babam nekahat devresini yeni atlatıyor.
    Süreyya: evet, iyi ama değil mi, sağlığına kavuştu? Hastanede bir kere ziyaret etmiştim, ama sonra göremedim malesef.
    Selin: iyi, ameliyat çok başarılı geçti, normal hayatına dönüyor yavaş yavaş.
    Süreyya: çok sevindim. iyi o zaman gidelim, sana sürprizimi göstereyim.
    Selin: ama senden bu gecelik bir şey isteyeceğim.
    Süreyya: dile benden ne dilersen, huysuz ve tatlı günseli!
    Selin: bu gecelik adım selin olsun, olmaz mı?
    Süreyya: ne, neden? Sen adını çok seversin. Bu eski nişanlın, seni bu kadar mı üzdü, neler oluyor?
    Selin: ne alakası var? Günseli'den farklısın diyorsun ya adım da bu gecelik farklı olsun, olmaz mı?
    Süreyya: tamam, istediğin gibi olsun, huysuz selin.

    Süreyya'nın evi bir kaç saat, bir çok kadeh sonra.

    Selin:ee bana göstereceğin sürpriz ne? içeriden ne getireceksin, çok merak ettim?

    Süreyya:gözlerini kapat geliyorum, ben aç diyene kadar da açma sakın!

    Selin: ayy; çok heyecanlı tamam, gözlerim kapalı bekliyorum.

    Süreyya: sakın açma! Cinsiyet değiştirme hayalimi biliyorsun. Zaten tek bilen sensin bunu.

    selin(aklında uçuşa geçen düşünceler); ohaa! cinsiyet ameliyatı mı dedi? Süreyya sen ne yamanmışsın be, hayret vericisin. Yani benim gibi annesi babası anarjik bohem olan; brooklyn'de, blues piyano ve fotoğraf diaları ile büyümüş birini; dahası, kızılderili şefi çılgın at'ın, bilmediğim kaçıncı kuşaktan torunu, kapı komşusu, nam-ı diğer; mavi kartal'a, blue eagle'a çocukluğundan beri kara sevdalı beni, çılgın heykeltraş celine'i ya da yıllar sonra ablasıyla tanışan selin'i hayrete düşürmek! Şaşkınlıktan ve heyecandan kalbim hızla atmaya başladı. Ablacım sende ne arkadaşlar varmış be! Karşımda dakikalar önce, kendine üç beden büyük redingotla oturan adam, kadın mıymış aslında? Ayak sesleri yakınlaştı, geliyor.

    Süreyya: Annemle babam trafik kazasında öldüğünden beri; seninle babaannem benim en yakınlarım oldunuz. taa ki, babaannemin geçen seneki ölümüne kadar. Biliyorsun, son bir yıldır hayatımdaki en önemli insan sensin. Seninle herşeyimi paylaşırım, aşk hayatım hariç. Sen de benimle herşeyini paylaşırsın aşk hayatın dahil, unutmadan dövmen hariç. Neyse çok uzatmayayım. Bu an benim için çok önemli. Cinsiyet değiştirme ameliyatını olamadım, baya bir prosedür var. Hormon filan da kullanmam gerekiyor, daha başlamadım ona da. ama sana sürprizim olan şeyi yaptırdım. yani, artık geçen ay birlikte aldığımız, mavi kadife elbiseyi, hakkıyla taşıyacak göğüslerim var. Dur bir dakika. Benim de senden bir isteğim var bu gece için. benim de adım, bu gecelik füreyya. Şimdi açabilirsin gözlerini.

    Selin karşısında kırmızı peruğuyla, vücudunu saran, mavi,kadife elbisesiyle, gilda filminden fırlamış, afet-i devran bir hatun bulur. füreyya'nın güzelliği karşısında büyülenmiştir. Kalbinin atışı daha da hızlanır. Çıplak bedenleri taşa oymada usta celine'in aklındaki tek şey; o andan, karşısında füreyya'yı bulduğu andan itibaren, bu hermofradit tanrıça'nın çıplak heykelini yapmaktır.

    Ama dilediğinden bambaşka bir şeye kavuşacaktır o gece.

    Şarabın etkisiyle, hayatının sürprizini, günseli sandığı selin ile paylaşan süreyya, o gecelik füreyya; hayatının itirafını da yapar. Üçüncü şişe dibini bulduğunda; en sevdiği roman, dorian gray'in ölümsüz gençliğini, güzelliğini simgeleyen aynasında; süreyya'nın dorianım dediği altın varaklı, ayaklı, boy aynasında; kendini ve çocukluktan beri aşık olduğu dostunu görür. ilk defa bu kadar yakındırlar birbirlerine. Şarabından son bir yudum daha alıp, gözyaşlarıyla aşkını itiraf eder, dorianına son bir bakış fırlatır ve dudaklarına atılır; füreyya selin'in.

    O gece ikisi için de bambaşka, tarifi imkansız güzellikte, unutulmaz bir gecedir.

    Selin yıllardır aradığı bedeni bulmuştur sonunda, içinden bir ses yıllardır düşlediği aşkın da o bedende saklı olduğunu söylemektedir.
    Sabah erkenden süreyya uyanmadan ayrılır evden.

    Ablasına herşeyi anlatır ve süreyya'yı kaybetmek istemediğini üstüne basa basa söyler.

    Aylar sonra ameliyat olmaktan vazgeçen ama hermofradit bedeniyle istediği herşeyi olabilen süreyya ya da füreyya; celine ya da selin ile hayalinden öte güzellikte bir aşk yaşamaya başlar. bu; iki uyumsuz ruhun, uyumsuzun güzelliğini her nefeste, özgürce yaşadığı uyumsuz bir aşktır...

    düzeltme:imla
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük