yakın zamanda olmayacağını harun yahya'dan öğrendiğimiz deprem.
mehdi'nin olduğu yerde deprem olmaz. mehdi, ortaya çıkmamasına rağmen, istanbul'da olduğu biliniyor.
yani şöyle bir 2090'lara kadar deprem yok ist'de. merak etmeyin.
ne zaman islam ahlakı gerileyecek, o zaman helak edilecek.
derin korkulara sarandır. gölcük ve düzce depremlerini yaşamış bir insan olarak düşünmeye bile korkuyorum istanbul depremini. hele bir de bugünlerde devletin van'a bile yetecek kadar çadırı olmadığını görünce, istanbul'da deprem olursa "bizi özleyin anacımm byeeee" demekten başka bi şey gelmiyor aklıma.
en ufak bir sansırtıda gündeme gelen konu. yeter dedirtti artık bu kadar halk gerilmesi kötü sonuçlar doğurabilir. tabiki kaos bazıların işine de gelebilir. (hani olur ya)
istanbul' dan ne kadar uzakta olursa olsun götümüze girecek depremdir. 17 ağustos' ta binalar yeterince yıprandı ve yaşlı binalarımız harap haldeler. olası bir depremde yıkılmasına kesin gözle bakıyorum, ölürsek de bu boktan binadan taşınmadığımız için öleceğiz.
her an olabilir fakat oldugu durumlarda artık daha bilinclıyız deprem hıssedıldıgınde en azından daha bılınclı hareketler yapmamızı bıze ogretmıslerdır fakat kaderınde onune gecemeyız tedbir alınmalı ve beklenmelidir acı olansa bir çok ınsan o depremde tarih olucaktır bu bilinir fakat aynı olcude rahatızdırda sallanınca noluoruz lan diip bellı bır muddet kendımıze gelırız fakat ıs ısten gecmıs olucaktır kurtulan saglar ıcın oh be kurtulduk bii 100 sene rahatız artık dırtebılecek durumlarda olusturabılır.
kös kös beklenen depremdir.hükümetin önemsemeyeceği bir deprem olacaktır zaten.herkes kendi önlemini alacaktır lakin hanım evi depremden zarar görmeyecek şekilde düzenleyelim,olmadı acil durumlarda hazır olacak deprem çantası yapalım, hadi bunu da geç ufak bir tatbikat yapalım ne olur ne olmaz diyenlerin azınlık kalacağı depremdir.eminim bu da bizi teğet geçecektir.
en ufak sallatında gündeme gelen konu. şiddetli bir osuruk sonrası akşama ana haberlerde ki başlıklar belli; ''prof. hamdi azyemiş, olası istanbul depremini anlatıyor'' biz de yedik.
insanların içine korku, endişe düşürmeye bayılıyoruz. hayır insanlar da bekliyor aslında böyle birşey. şu an herkes elinde deprem çantası çayıra çimene malak gibi yayılıp ''hanım hava güzel, esiyor çocuklar uyusunda bir sallatında biz yapalım'' diye sayıklaması içten bile değil. fanteziye düşkün bir milletiz.
kıymetli metropolümüzü yerle bir edecek, 7 8 şiddetinde olması halinde ölülerin değil sağ kalanların sayısının tespitinin daha kolay yapılabileceği zamanı bilinemeyen öylece beklenen deprem.
bu afeti yaşayacağımızı bildiğimiz halde deprem hazırlığı diye bir şey yoktur. çünkü olacakla öleceğin önüne geçilmez. evet geçilmez ancak tevekkül diye de bir şey vardır. hiç mi duymadınız? tek hazırlık tonlarca ağız maskeliği ve ceset torbalarıdır.
bakın, bir helikopter düştü. adalet bakanının açıklamalarına göre ki içişleri bakanının yerine o ne diye açıklama yapar o da ayrı mevzu, devletin tüm imkanları seferber olmuş. vay anasını sayın seyirciler devletin tüm imkanları seferber olmuş ama kaza yerinden telefon açılmasına rağmen bir türlü helikoptere ulaşılamıyor.
şimdi düşünün, istanbul depremi olduğunda, bu meşhur, devletin seferber olan tüm imkanları yirmi milyonluk bir şehirde nasıl işleyecek, düşünmesi bile korkutucu olan enkaz yığınlarına karşı ne yapacak, bırakın enkaz altında kalanları kurtarmayı depremdem hasarsız çıkan insanlar nasıl örgütlenecek.
e tabi bütün bunlar ve daha fazlası lafı güzaf. ortada fol yok , artçı yok. kim düşünecek bunları. zaten zamanı geldiğinde tüm imkanlar bizim için seferber olacak. rahat uyuyalım. yetkililerimizle beraber.
deseler ki "10 yıl sonra bugün deprem olacak" ne yaparsınız? koskoca istanbul, resmi olarak yaklaşık 12 milyon nüfus... tahliye etsen nereye edeceksin? hangi resmi ya da gayri resmi kurumun hazırlığı var?
biz 10 yıl sonra olacağını bildiğimizi varsaydığımız bir depreme bile hazır değilken yarın olacak depreme nasıl hazır olabiliriz? hepsini geçtim, depreme hazır olmak ne demek? en iyi japon tahminiyle 200000 ölü.
yok denetlemediler, yok ner'de bu devlet, geçiniz!
milyonları bir yere yığın, gelin-damat girsin diye her çatıya bi kat daha atın, sonra da "ner'de bu devlet?"