yazar guzel bir entry yazmistir. her kelimesini ozenle secmistir. "vay be ne entry yazmisim! gelsin arti oylar hehehehe!" der ve entrysini ekler. ama o da ne? dakikalar, saatler gecer ama entry bir turlu arti oy alamaz. hatta tam tersi eksi oy alir. hatta ve hatta daha da kotu ayar alir *. yazar yikilir, kahrolur, mahvolur, hayal kirikligina ugrar. "nerede yanlis yaptim?" der yazar. "neden benim begendigim entry yi kimse begenmiyor? neden benim guldugum entry ye kimse gulmuyor? yoksa ben diger insanlardan farkli miyim? yoksa benim zeka seviyem digerlerinden dusuk mu? yoksa ben anormal miyim? yoksa ben zurna miyim ha?" diye sorar kendi kendine. paranoyak olur. psikolojisi bozulur. ama sozluk dunyasi boyle acimasizdir...
sen daha işi başından çıkmaza sokmuşsun demektir, entry'yi yazarken ilgi görmesi amacıyla yazıyorsan. niçenin* lafıydı heralde, umut acı verir. ahan da böyle yıkılırsın sonra.*
entry ilgi görme amacıyla değil, duygu ve düşüncelerini paylaşmana yardımcı olma amacıyla yazılır. bu bir nevi duygularını satmak gibi bişiy olur karşılığında ilgi beklersen. kendine ihanet etme!