(bkz: friedrich nietzsche)
(bkz: also spracht zarathustra)
(bkz: jean paul sartre)
(bkz: l age de raison)
felsefenin olgunlaşma ve aydınlaşma çağının ölümsüz düşünürlerinin adı geçen kitaplarda ifade ettiği, tüm iyi niyete rağmen toplumun kemikleşmiş olana sarılmasını ve yeniyi dışlamasını eleştiren haklı iddia. yozlaşmanın insanın hücrelerini sardığı günümüz toplumuna sert bir eleştiri.
insanları kandırmak için söylenmiş mantıklı bir yalandır. dinlerde ve devlet sistemlerinde sıkça rastlanır...
"dünyada ezilsenizde, dert çeksenizde, cefa çeksenizde, sesinizi çıkarmayın; çünkü beklenen gün geldiğinde siz mutlu olacaksınız."
(bkz: ahiret inancı)
"şu anki sistem sizi zorluyor olabilir, ekonomi çok kötü gidiyor; açlık ve kıtlık yaşanabiliyor ama beklediğimiz gün geldiğinde gerçek mutluluğa erişiceksiniz."
(bkz: devrim inancı)
tüm zamanların en kıro sözüdür. çünkü çocukluğumdan beri hep duvarlarda okudum. sonra öğrendim ki, victor hügo'ya aitmiş. anlamı çok güzel belki, ama bir şeyi ilk kez nerede gördüyseniz öyle değerlenir içinizde. benim için öyle. bir duvarda gördüm ve duvara yazılan her şey bence kirliliktir. önce cümleleri ruhuna yazacak insan, sonra defterlere, sonra kitaplara. asla duvarlara değil.
bu sözün beni hep fitil etmesinden mütevellit ayar vermeyi uygun gördüm.
çile; beklenen gün gelmese bile kutsal olmalıdır.
istediği olmayınca banane banane diye ağlayan çocuk gibidir.
kaza yerine giden ambulans kaza yapsa ambulanstakileri umursamayacak, onları kurtarmaya gelirken belkide öldüklerini hiçe sayacak, sadece "ben" diyen insanın cümlesidir.
efendim ortada bi hedef olsun biz oraya gidelim, varsın varmayalım. yeter ki hedef kutsal olsun, biz varsakta varmasakta o yol kutsal olacaktır.
insanları yarış atı gibi koşturan dersanelerin duvarlarını süsleyen söyleniş amacından epey sapmış victor hugo romantizminden daha duygusal bir boyuta geçmiş victor hugo sözü..