sizden önce evlenen kuzenleriniz ya da arkadaşlarınız sayesinde yaşlı yakınlarınızın gözüne batmaya başlarsınız. işte bunun ardından gelişen tüm ısrar ve türevleridir bu çabalar.
-seni ne zaman everiyoz.
-bak senden kaç yaş küçük yuva sahibi oldu
-sen evlendiğinde onun çocuğu olur
-senin çocuğun olduğunda onun çocuğu okula başlar
-senin çocuğun okula başladığında onun çocuğu askere gider.... gibi uzayıp gidebilir.
hele birde yaşta 20leri aştıysa azcık, bekar ablanız, abiniz eve kök saldıysa
-sende abin gibi ablan gibi eve demir atma ha..
okulunuz bitmek bilmiyorsa
-halan da 2 üniversite okudu, ama bekar öldü. vs.vs. abartılmazsa olmaz zaten.
belli bir yaştan sonra, ömrünü gençlere koca veya kız bulmaya adamış yaşılılarımızın yaptığı, muhtemelen "hadi artık yaşın geldi. evlense de mürüvvetini görsek" düşüncesi ile oluşmuş bir takıntıdır bu..
adınada sosyolojide sosyal baskı derler. özellikle toplumumuzda bekarları evlendirme çabasından çıkılıp, bekarları toplumdan dışlama evresine geçilmiştir. çevremize dikkatlice bakarsak her bekar ikamet ettiği mahallenin üvey evladıdır. cüzzamlı muamelesi görür, erkekse erkekliği hakkında ileri geri konusulur kızsa kızlığından şüphe edilir, türlü iftiralar atılır. erkek zaten mahallenin potansiyel sapığıdır. adam değildir. serefsizin onde gideni sayılır mahallenin onde (!) gidenlerinden...