adınada sosyolojide sosyal baskı derler. özellikle toplumumuzda bekarları evlendirme çabasından çıkılıp, bekarları toplumdan dışlama evresine geçilmiştir. çevremize dikkatlice bakarsak her bekar ikamet ettiği mahallenin üvey evladıdır. cüzzamlı muamelesi görür, erkekse erkekliği hakkında ileri geri konusulur kızsa kızlığından şüphe edilir, türlü iftiralar atılır. erkek zaten mahallenin potansiyel sapığıdır. adam değildir. serefsizin onde gideni sayılır mahallenin onde (!) gidenlerinden...
belli bir yaştan sonra, ömrünü gençlere koca veya kız bulmaya adamış yaşılılarımızın yaptığı, muhtemelen "hadi artık yaşın geldi. evlense de mürüvvetini görsek" düşüncesi ile oluşmuş bir takıntıdır bu..
sizden önce evlenen kuzenleriniz ya da arkadaşlarınız sayesinde yaşlı yakınlarınızın gözüne batmaya başlarsınız. işte bunun ardından gelişen tüm ısrar ve türevleridir bu çabalar.
-seni ne zaman everiyoz.
-bak senden kaç yaş küçük yuva sahibi oldu
-sen evlendiğinde onun çocuğu olur
-senin çocuğun olduğunda onun çocuğu okula başlar
-senin çocuğun okula başladığında onun çocuğu askere gider.... gibi uzayıp gidebilir.
hele birde yaşta 20leri aştıysa azcık, bekar ablanız, abiniz eve kök saldıysa
-sende abin gibi ablan gibi eve demir atma ha..
okulunuz bitmek bilmiyorsa
-halan da 2 üniversite okudu, ama bekar öldü. vs.vs. abartılmazsa olmaz zaten.
kuzenimin bazen kız arkadaşları eve gelir. o kızların hepsini anneme önerir dedem.
bir de babaanne boyutu var tabi bu olayın. komşulara gidip kız sormak gibi pis bir huy edindi. ve bu kızlardan bir kaçını çaktırmadan söylüyor anneme. annem de bulur kendisi diyor.
annem bulur kendisi diyor ama o da ayrı bir alem. beni sıkıştırıyor o da. sen diyo okuldan bulursun abine, okuldan olmasa arkadaşlarının ablası vardır diyor. "bak hem işi gücü de var iyi çocuktur de" diye akıl veriyor bana. bende bir yolunu bulup konuyu değiştiriyorum.
28 yaş ve üzeri tüm kız ve erkekler için mutlaka bir şekilde evlenecek insan bulunur. ben kendi ailemden böyle bir azim gördükten sonra kimse umutsuz vaka değildir bu konuda.
önce evlendirmeye, sonra ayırmaya çalışırlar.
boşanacam deyince yine birleştirmeye çıkarlar.
kısır bir döngü bu. amaçsa, sadece adet yerini bulsun durumları.
en olmadık zamanlarda ortaya çıkar. lan durduk yere gel ben seni evlendireyim der mi insan, diyorlar valla. hayır o esnada insanın orasını burasını kontrol edesi geliyor acaba bedenim benden habersiz sinyaller mi veriyor diye.
Bunun sebebi toplumsal baskıdan ziyade torun istegidir efendim. O kadar sene sizi büyütmüşlerdir artık emeklilik yaşlarıda yakınlaşmış yada emekli olmuşlardır ve siz kendi hayatınızı kurmaya çalışmaktanısızdır. Bu durumda uğraşıcak meşaketleri artık kalmadıgı için hayatlarında telaş, uğraş ve renk olsun diye sizi evlendirmek torun torbaya karışmak isterler.
Halbuki bu dönemde eskiye oranla evlenmek, cocuk yapmak, bakmak ve büyütmenin ne derece zor oldugunu bilmezler.