yaş ilerledikçe farkediyorsunuz ki bu gönül işlerinde en önemli şey sizi kırmaktan üzmekten korkabilecek birini bulabilmek. gerisi hikaye gerisi teferruat.
bacaklarının arasındaki, sadece bir anlık bir şeyi kanıtlamak adına olan, bir zara bu kadar önem verildiği bir toplumda kadının toplumdaki yerinin bu seviyede olması çok normal.
ayrıca anlayamadığım bu önemi de en çok kadınların lanse etmesi. yazık.
Bu toplumda bekaretin değerini kolay kolay kaybedeceğini sanmam çünkü insanların tek derdi kim kimle sevişmiş, dinin de en büyük derdi kim kimle sevişebilir.
Şimdi böyle koşullarda erkekler dürtülerini bastıramıyor ya da bastırma gereği duymuyorlar, fuhus vs. yapıyorlar misal ama sorsan ooo asla işi olmaz.
Ama iş kadına gelince "ay kadının hormonları mı var ya sevişmesinler" diyorlar. Neden çünkü aptallar tabi bunun altında içten içe kadını kendi malı olarak görmek gibi aşağılık bı duygu yatıyor.
o sevişebilir ama hiç tanımadığı yukarı mahallediki kadın sevişemez çünkü kadın bakire olmalı, onunla ilk yatan kişi o olmalı ama kendisi istedigi haltı yiyebilmeli.
Bebeklerim üzgünüm artık böyle bı dünya yok bu bencillik çok sürmez. Herkes dengini bulsun