bir süre önce bekaretle türbanın ilgisini düşünmüştüm. türban takan bir hanım allah korkusu yüzünden türban takıyordur, dolayısıyla zina yapmaz ve kızlık zarı diktirme vb. hile yöntemlerine başvurmaz demiştim. sonradan aklıma bir düşünce daha geldi. türbanlı bir hanım, o türbanı aile baskısı yüzünden takıyor olabilir. aile baskısı yüzünden takıyorsa kızlık zarını diktirebilir, arkadan ilişki yapabilir, kan benzeri sıvı akıtan tabletlerden kullanabilir. yani türbanın herhangi bir garantisi yok.
geri kalmış toplumların gündemini fazla meşgul eden bir tabu...
biz demiyoruz ki o kucaktan bu kucağa, o kadından bu kadına gidelim...
yine bakir kalalım yine bakire olalım. bence sorun yok.. hatta güzel bile.
ama bekaretin sadece kadınlarda aranması ikiyüzlüce ve namussuzca diyorum.
evlilik öncesi cinsel münasebet yaşamış bir erkeğin namussuz olarak görülmediği yerde evlilik öncesi cinsel deneyim yaşamış kadınların da aynı şekilde namussuz olarak görülmemesi gerekir diyorum.
herkesin tercihlerine saygı duymayı öğrenen, kimsenin namusu hakkında ahkam kesmeyen toplumlar medenileşmiş toplumlardır...
bizim gibi toplumlarda bekaret üzerinden nefret suçu işlenmektedir..
kadınlara karşı, kadınların istedikleri gibi yaşama özgürlüğüne karşı bir nefret söz konusu...
aslında görebilenler için çok açık kadına karşı bir nefret söz konusudur. işin dayanak noktası aslında kadın cinsiyetidir.. insanların kadınların özgürleşmesine ve istediklerini yapabilme özgürlüklerine tahammülü yok. bekaret bunun bahanesidir... kadınların her türlü tercihine saygı duymayı öğreneceğiz. nokta...
Kızlık zarı diye bir şey olmasaydı bile (ki bazıları olmadığını söylüyor bilmiyorum belki yoktur) bekaret-bakirelik diye bir konsept olacaktı. Ve bu yine geçmişte ve bugün taşıdığı değeri taşıyacaktı. Başkasının çocuğuna babalık yapılmaması için bir önlem olarak kullanılagelmiştir. Mirasın devri için erkeğin, çocuğun kendinden olduğundan emin olması gerekir. Bugün bile ciddi bir erkek yüzdesi, bilmeden başkasının çocuğuna babalık yapıyor.
Freud'a göre kadınların ilk evliliklerinin sorunlu olup yıkılmasında, ikinci evliliklerininse sorunsuz devam etmesinde etkili olan başlıca sebeptir bekaret. Tabi bekaretin kaybedilmesinin ilk evlilikte olmasından hareketle bu genellemeye başvuruyor freud zira dönem viktorya dönemidir, evlilik dışı cinsel ilişki pek mümkün değildir.
Bekaretini kaybeden kadın, ömrü boyunca herkesten sakındığını kocasına bağışladığı için ona karşı sıkı bir bağ hissederken, yine aynı kadın bunu elinden alınmış bir değer olarak görür ve kocasına karşı bir ömür sürecek bir intikam güder. Sonuç olarak "ilk erkeğe" karşı intikam güdüsü daha ağır basar.
Bu sebeple ilk eşe karşı intikam güdüsü, ikinci eşte olmayacağı için ikinci evlilik daha sorunsuz bir evlilik olur.
Nedir bu takıntınız ya hep sözlükte görmek zorunda mıyız? az aşağıda bakirelik diye başlık var yarım saat önce bakirelik önemli midir vardı. işiniz gücünüz yok mu? Kafanızda ki tek soru iki bacak arası mı 1 gün görmesem adak kesicem ya.
Amacı kendini enfeksiyondan koruyamayan kız çocuklarının enfeksiyon ve mantar gibi hastalıkları kapmasını büyük ölçüde engellemek olan bir zarın ilkel islam kültürü tarafından kutsal addedilip namus zannedilmesine verilen isim.