bundan 2 yıl önceki kız arkadaşımın bekareti vardı ama 3. aydan sonra hep aynı şeyleri konuşmaya başldığımızı ve ufkumun o kız tarafından dahada genişletilemeceğini farkettim, sonuç olarak 30 yaşına giden insanlardık lise aşkı yaşamıyor birlikte olduğumuz insanla evlenebilirm düşüncesiyle birlikte oluyorduk , ama olmadı çünkü o bekareti olan kadınla aynı evde akşama kadar neler paylaşabileceğimi düşündüm ve ayrılmaya karar verdim
bir sonraki kız arkadaşıma geldim, onun bekareti yoktu çok şeyler paylaşmama rağmen sırf bekareti yok diye evliliği düşünmedim ve belli bir süre sonra bana umut bağlamasın diye ayrıldım.
ama aylar geçtikten sonra şunu düşünmeye başladım , herşeyi bana drüstçe sölemişti ufak kızlık zarı için o insanı hayatımdan çıkarmak ne kadar doğruydu veya ben bunu aşabilirmiydim onun için bunu düşünmeye başladım , sonra dedim ki aşardım ama demekki gerçekten sevmemişim.
gerçekten sevmiş olsaydım eğer ve benden önce hayatında sevdiği erkekle birlikte olduğunu bana inandırmış ve bu konu hakkınd bana asla yalan sölemeyeceğine inanmışta olmam gerekirdi çünkü ;
gerdek gecesi ilk kullanım hakkına sahip erkeğinm evlilikten sonra bile defalarca boynuzlanmasıda gözlenmiştir .
aksine bekareti olmadan yaşanan evliliklerinde çiftlerin ömür boyu birbirine sadık yaşadıklarıda görülmüştür
burada bekaret değil insanların ahlaksal kavramlarıdır bir nevi.
bu konu hakkında kesin görüşüm olmamakla birlikte farklı farklı görüşlere kesinlikle saygım vardır , ama öncelikle bekaretten önce hayırlısı olan evlilikler yapılmalıdır.
bekaretlerini evlenmeden önce bırakan kadınlarda nasıl olsa bunu kabul eden birini bulurum diye ileride onu gerçekten sevecek erkeğe haksızlık etmemeleri gerekir aslında kendileri kadar ileride ona eş olabilecek insanıda cezalandırmış olurlar.
bekaret arayan erkek kendine drüstçe şu sormalıdır !
1) ben bu kadını ne kadar seviyorum ?
2) ben bekaretmi arıyorum ? yoksa uğruma ölebilecek kadar seven bir kadın mı ?
genellikle el değmemiş manasına gelir. bugün burda değineceğim ise bir erkek bakış açısıyla (nevi şahsına münhasır) kadınlardaki bu bekaret meselesine nasıl baktığım(ız)dır.
aslında bu mesele pek bir çetrefillidir. misal biz erkekler için alınmış hiç bir önlem yoktur, hem toplum, hem din hem de doğanın yasalarında. evet bizim içinde çeşitli görgü kuralları vardır ve fakat askere gitmeden önce neredeyse babalarımız tarafından geneleve götürülecek kadar da bir serbetliğe sahibiz. zira yırtılan bir zarımız ve o zarın üstüne kurulu bir hayatımız yoktur. genelevde veya sokakta çevridiğimz herhangi bir kadına para karşılığında sattığımız onurumuz erkekliğimizden bir şey eksiltmediği gibi geleceğimizden de hiç bir şey çalmaz. kadın içinse böyle bir durum söz konusu bile olamaz. örneğin genelde istisnadır bir erkeğin evleneceği kadınla cinsel ilişkiye girmesi, bunu geçtim sevdiği kadınla ilk ilişkisine yaşaması. oysa bir kadın genellikle ilgi duymadığı (kevaşeler hariç) biriyle cinsel ilişkiye girmez. neyse.
şu bekaret konusuna dönecek olursak, ben kendimi bildim bileli bu konuda kendimi acayip geniş bir insan olarak görürdüm. bekaretin benim için hiç bir önemi yok derdim. hayli küçük bir yaşta canımdan çok sevdiğim ömürümün ilk aşkıyla ilişkiye girerken bile bunu hiç önemsememişti. ne kan gördüm ne acı. önemsemedim anatomik bir sebepten ötürü beklenen veya beklenmeyen şeyin olmadığını iyi biliyordum. bunun ötesinde ortada hayvansal (fil referans alınabilir) boyutta bir aşk vardı. uzun yıllar süren bu ilişki hayatın bir çok alanında bana yeni tecrübeler kazandırmanın yanında hastalıklı bir takım fikirlerin filizlenmesine de sebep oldu. ilk yıllarda önemsemediğim bu mevzuyu ilişkinin sarsıldığı son yıllarında epeyce bir dillendirdim. bir şekilde bitti. daha sonra eski günlerime tekrar döndüm. evet ben böyle şeyleri önemsemiyordum. konuştuğum bir çok kişiye bunu söylediğimi iyi hatırlıyorum. hayatıma giren bakire kızlarla aynı yatakta yatmama rağmen hiç bir şey paylaşmadığımı da. zira, ben, güven vermeyen bir karakter olarak onlardan çok kendi iç sesimi dinledim. onların bugün yaşayacağı şey yarın bir gün hayatlarında ciddi sorunlara yol açabalirdi. bununla birlikte rahat bir şekilde ilişkiye girdiğim, kişiler de oldu, bunlara da aşıktım ilgi duyuyordum. insanlığımın özünden kaynaklanan bir takım eksiklerden ve/veya zaaflardan mütevellit bakire olanlara karşı ilgim daha büyük oldu. onların üstüne daha farklı titredim. onlara bakarken gözlerimin feri daha bir aydınlandı. oysa kendi kendimle yaptığım monologlarda veya orkadaş ortamlarında veya sevgiliyle konuşmularda bunun önemsiz (bekaretin) olduğunu hep dillendirdim. ama bir gün kendime karşı ciddi bir özeleştiriye gittiğim vakit anladım ki ben de önemsiyormuşum. aynı ölümcül hastalığın pençesinde ben de kıvranıyormuşum.
bir çok erkek bunu önemsemediğini söyleyebilir. bunu söyleyipte aşan çok az insan vardır. aşanlar kendi fikirlerini akıl süzgecinden geçirmişlerdir.
bekaret saflıktır, bekaret temizliktir, bekaret aslında çocukluktur. eşinde bekaret arayan adam da aslında bir nevi sübyancıdır. hemen sinir yapmayın, üzerinde düşünün biraz.
aynı zamanda çoğu kadının düşüncelerine ters hareket etmesine sebebiyet veren olgudur. ne kadar modern gözükürse veya olursa olsun, konu bekarete geldiğinde farklı davranmak zorunda kalabilir. bunun tüm nedeninin toplumun genel düşünceleri olduğu aşikardır.
erkeklerin kızlarda olmazsa olmazıdır. bir erkek olarak şu kısımı anlayamıyorum tamam godoşta değilim fakat arkadaş sen her türlü işi görürken karıyla kızla sonra karşındaki insandan nasıl böyle bir şey bekleyebilirsin. ayıp değil midir bu? ayıptır fakat hepimiz yapıyoruz neyse...
hem kafada hem bacak arasındadır. tamam kızı geçmişiyle yargılayamam ama daha önce biriyle cinsel birşeyler yaşaması koyar aga kusura bakmayın. tamamen duygusal yani
toplumumuzda ne önemi var benim için önemsiz fark etmez diye geçiştirilen, ama iş ciddiye binince asla olmaz denilen saçma sapan bir durum. benim için ise anlamsız durum.
üzerinde sadece kızın söz sahibi olması gereken kavram. ne tanrı, ne ana-baba ne tanıdık, konu komşu nede yabancı erkekler. sadece ama sadece bakire olan kızın söz sahibi olması gereken konu.
varlığı sebebi sapkınlıklara neden olan olgudur. (bkz: anal seks)
beyinsizlerin beynindeki zarın yırtılması gerçekleşmedikçe kızlık zarı da yırtılamaz!
not 1: ananın amı'nın silinmesi üzerine yazılmıştır.
not2: benim entry'mi siliyorsun, soru şeklinde başlığı silmiyorsun diye çemkirmicem, iyi böyle. dursun.