erkeklerdeki bekaret takıntısının kaynağını anlatan önermedir. evet kadının bakire olup olmadığı ile ilgilenen erkeğin bu tutumu, kendisinden öncekilerin kadına verdiği mutlulukla kıyaslanma korkusundan gelmekte. bilindiği gibi yeryüzünün en kıyasçı yaratığı kadındır. her koşulda bir şeyi başka bir şeyle kıyaslamaya meyillidir. üstelik kadınlar bekaretinin teslim ettiği erkeği ömür boyu unutmaz. kendisi için acı ve zevkin ilk aşıldığı, korkuların ilk kez yenildiği gece zafer gecesidir. işte bu yüzden bekaretini kaybettiği kişi kadın için asla unutulmaz.
erkek ise gerek işlev gerekse duygu bütünlüğü açısından kıyaslanmak istemediği için kadınının sadece kendisine ait olmasını ister. dikkat ederseniz erkek her türlü kıyaslanıyor olmaktan nefret eder. çoğu için bir başka erkekle kıyaslanıyor olmak doğrudan hakarettir.
bekaret önemlidir kızlar. bir de bu açıdan değerlendirin.
Yanlış olan önermedir. Bekaret takıntısının sebebi çocuklarına anne olacak kadının başkası tarafından sikilmemiş olmasını istemektir. Hayatında yaşayacağı en önemli anı kocasıyla yaşamasını istemektir. Masumiyeti, saflığı, temizliği temsil eden gelinliği giyerken kirlenmemiş olmasını istemektir.
Tüm olay evlenmekte ve eş, dost ne der sorunsalıdır. Özgüven ve kıyas tamamı ile zırvadır. Asıl konu kıskançlık, erkekler takıntılı derecede kıskançtır, her sinirlendiğinde , her kavga da aklına senden önce verdiği adamlar gelmemesi için bekaret önemlidir. Dönüp dolaşıp bu kim bunu nerden tanıyorsun tribine düşen erkek her an kavga çıkarabilecek agresif ve git gide kafayı kırma noktasına gelebilir bekaret kıskançlık krizlerini engeller ve bir erkek kıskançlık krizine girerse tırnaklarını kullanmaz. (bkz: freud diye bişey yoktur) (bkz: matem diye bişey var lan)
Özgüven eksikliğindendir. Kadınlar kendilerini bir cinsiyet olarak son 2 yüzyıl içerisinde anlayabilmiş. Onun dışında erkeğin tamamen egemen olduğu, kadının tamamen bir eşya gibi kullanıldığından bahsediyorum. Yani kadın bakireyse o zaman daha değerliydi. Tek işe yarar değer ölçüsü oydu çünkü. insan yerine konmaya başlandıkça bu değişmeye başladı. Önce sözde özgürlüğünü kazandı. Sonra erkeğin üzerinde etki kurmayı öğrendi. Son olarak da özde özgürlüğüne doğru gidiyor. Daha var yani.
Şu bir gerçek ki kadın artık oldukça donanım sahibi olabiliyor. Ve benzer baskıları erkeğin uzerinde kurabiliyor. Tamamen özgüvenle alakalı.
Örnek vereceğim: boylu poslu güzel bir kadın, hem de iyi kazanan bir doktor kendisi. Nereden baksan 3 dil biliyor. Erkek neyi ne kadar sorun edebilir? Kıskançlık yapabilir. Ama kadının ona yaptığı kadardır. Çünkü kadında ona "siktir git lan senle mi uğraş cam" diyebilir. Ya da diğer kadınlar üzerinde ekonomik bir üstünlük kurduğu için rahatı yerindedir vs. Uzar gider bu. Velhasıl tamamen özgüvendir dostlarım.
her erkek için cevabının değişebileceği önermedir. örnek; hiçbir kadınla birlikte olmamış erkek doğal olarak bakire kadın ister bu da en doğal hakkıdır. başkalarıyla birlikte olan erkek ise birlikte olduğu kadınlar "ay bu ufak mı ya" gibi şeyler duymuşsa kıyaslamaktan korkar, diğerleri(başkasından kötü bi şey duymamışlar) ise ya aile baskısından ya da özgüven eksikliğindendir. ha tabi bi de doğal karşılayanlar vardır.
şiddetle karşı çıkılsa da doğrudur arkadaşlar. bir erkek olarak söylüyorum bunu. kazanacak dahi olsam ( % 91,4 oranla kazanacağım ) herhangi bir kıyaslamanın içinde olmak o ilişkiyi siker atar.
çok yüzeysel bi analiz. din etkisini göz önünde bulundurmak gerekiyor. bunun beslendiği namus kavramının insan kişiliğine yaptığı yatırımdan bahsetmek gerekiyor. adam dünyanın en haysiyetsiz adamı ama namuslu olmayı çok umursuyor. sadece eşinde bekareti önemsemek olsaydı konu haklı olabileciğin taraflar olabilirdi. bir annenin kızının bekaretini önemsemesini sebebi nedir o zaman? bir babanın kızlarının bekaretine namusu gözüüyle bakmasının sebebi ne? nalet olasıca toplumsal kültür.
