doğru önermedir. bakınız efendim bekaret dediğiniz vajinanın 1,5 santim kadar içinde yer alan hiç bir boka yaramayan, parmak, düşme, çarpma gibi abuk şeylerle yırtılabilen bir zımbırtıdır. sağlık çalışanı olan bir yakınımın anlattığı bir olayı paylaşayım.
doğuda bir yer, bir zaman...
itilip kakılarak getirilen bir kadıncağız...
kalın sesli kaba adamlar doktora" bak bu kız değildir" diyor." hiç tanımadığın bir adamla evlendirilmişsin nasıl hissediyorsun tatlım" demiyor kimse küçük kadıncığa. "sana ne yaptı o hayvan" demiyor. doktor muayenesi sonucu esnek kızlık zarı çıkıyor. canı isteyince yırtılır ya da doğumda sizin çüknüzün gücüyle değil yani. kadıncağızı alıp gidiyorlar.akıbeti bilinmiyor. belki öldü belki rezil b,r hayat yaşıyor.
o bir insan. dertleri var, umutları var, gelecek güzel günler için. hayatı sadece sex olarak algılamayan cins kadınlar olmasına rağmen neden bu zulüm bize reva?
ahmet altan'ın atakürt yazısı gibi bir düşünün. ya bunların hepsi size yapılsaydı? bisiklete binmeniz yasaklansaydı, kendi ellerinizle bile kendinize dokunamasaydınız...?
bekaret ve namus kavramını karıştıran salağın ortaya attığı sikimsonik cümledir. bekaret bacak arasındadır !!! namus ise kafadadır. bekaretin ister bozuk ister bozuk olmasın, başındaki namus olmadığı sürece orospusundur.
bekaret bireyin hür iradesinde ise, bekareti bozan durum hür iradeyi hiçe sayan durum mudur? o halde bakire olmayan yegane kadınlar tecavüze uğrayan kadınlardır demiş oluyoruz. o halde tecavüz mağdurlarını "bakire olmamakla" nitelemiş oluyoruz. tam tersi olması gerekmez miydi? neyse, evrensel adalet yok ne de olsa...
