türk kızının, bekaretini kaybettiği erkeği unutamamasından dolayı önemlidir. "bekaret zar parçası" cılar ile "bekaret yoksa orospudur" cular kenara ayrılırlarsa olayı duygular ve insan psikolojisi kapsamında irdelemek istiyorum
@kizil kurt adlı yazarın 50. giride belirttiği gibi avrupalı kız ve yetiştiği kültürde bu önemli değildir ve onun değerlerine göre önemli olmayan bir şeyi paylaşmasından dolayı o suçlanamaz bu nedenle türk erkeği yabancı ile evlenir ve durumu kafasına takmaz.
ancak kafaları kurcalayan soru şudur:ulan bekaretin önemli olduğu, dini ve geleneksel öğretilerle yoğrulmuş bir çoğunluğun olduğu toplumda bir kız nasıl bağlandı da en özelini ona sundu ? bu durum daha önce hiç bakire bir kızla birlikte olmamış ve deli gibi
aşık erkeğe çok dokunur ve kendini sorgulatır. aşkın derinliği ile orantılı olarak adama psikopatça şeyler bile yaptırabilir
kadın ve erkek fizyolojisi ve psikolojisi birbirinden çok farklıdır. bir kadının ilişki esnasında erkeğine olan taparcasına bakışına odaklanırsanız ne demek istediğimi anlarsınız
bu topraklarda piç olan bağıran kötü davranan adamlar el üzerinde tutulur. *hipergami bizim gibi gelişmekte olan toplumlarda
en sert ve vahşi şekilde işler. kadın seçtiği erkekle değerini, erkek seçtiği kadınla karakterini gösterir. bir kadını değersizleştirecek
şey seçtiği adamın niteliğidir. hipergaminin dibine vurup şerefsizin tekine gönül vermişse ve hiçbir gelecek öngörüsü olmadan
en özelini bu toprakların dinamiklerini hiçe sayarak sunmuşsa saygı duyulacak bir durum yoktur bence. eğer bu toprakların öğretilerini tamamen red edip bir batılı gibi düşünüyor ve ona göre yaşıyorsa o zaman saygı duyabilirim. ona göre yaşamaktan kasıt
eller havaya içelim gezelim değil tabiki, onların insana değer verme dürüstlük vb birçok iyi yönünü de özümsemiş olmak...
sen hem avrupalıdan bile daha ötede yaşayacaksın bazı şeyleri sonra evlilik zamanı geldiğinde yok kınaydı bindallıydı çeyizdi nazdı...
tarım->sanayi-> bilgi toplum dönüşüm silsilesi normalken daha sanayi devrimini başaramamış ülkemizin sanayi toplumu olamamış bireyleri kapitalizm ve internet ile yoğrulunca mutasyon geçirdi. şarklı gibi çeyiz düzdürüp garplı gibi kendini düzdüren melez profiller çıktı ortaya. erasmus yapmış biri olarak orada görmediklerimi kendi ülkemde görüyor olmam insanın içini acıtır. birçok şeyde olduğu gibi ahlak konusunda da ikiyüzlü bir toplum olduğumuz gerçeği ile yüzleşir insan. sözün özü ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.
ilk gece bekaret kanı mutlaka akmalıdır, kansız bir kız derhal ailesine iade edilmelidir, ayrıca sadece bekaret zarını bırakıp başka yollardan ilişki yaşamış kız kesinlikle bakire sayılmaz dikkat edilmelidir.
bahsettiğimiz erkek, erkeğin orospusu olduğu halde bekarete kafayı takmışsa önemi sadece ruhundaki orospuluktan kaynaklanır. öyle ilk ben olayım falan muhabbeti değil.
bekaretin bir erkek için önemini vurgulamak isteyen kişi sorusu.
bekaret bir kadın için hangi sebeplerden ötürü önemli ise en az o sebeplerden dolayı erkek içinde önemlidir.
bekaret denince hemen dişi mahlukat akla gelir. onun bekaretini koruması öğretilir, çok önemli "aman bak kızım haaaa" ile başlayan öğütler verilir. doğru olan da budur tabi lafım yok. bekaretin yasal(allah'ın yasası yani ahlak yasası) olmayan yollar sonucu ortadan kalkmasını engellemek her ailenin öğütü olmalı. bunu ahlak olarak çocuğuna vermeli. buraya kadar eyvallah.
benim dikkat çekmek istediğim husus neden bu erkek çocuklarında önemsenmiyor. sanki allah sorumlu tutmayacakmış gibi öğretiliyor. o şekilde bir uygulama yapılıyor. erkeklerin bekaretiyle alakalı hiç konuşulmuyor dikkat ederseniz. ben duymadım ki bir baba öğüt versin oğluna. veya ana. çok nadirdir. halbuki ikisininde allah nazarında hiçbir farkı yoktur. bizim kıstasımız allah değil mi. o vakit erkekte en az kadın kadar koruyacaktır.
kadın koruyamadı mı ooooo u uu u uuu derken bir aile yok oldu oluyor, gel gelelim erkek bekaretini bozdu mu milli, adam olmak, koç, erkek, ergenler arasında bir popülerlik vb. lakaplar sıfatlar takılıyor. bildiğin bilmediğin teşvik ediliyor yani.
bu şekilde maalesef olmuyor dostlar. her zaman derim kimse kimseyi kandırmasın diye.
yarın öbür gün mahşer gününde o sıkıntılı günde defterler açılıp muhatabın yüzüne okunduğu zaman "ya bize hiç böyle öğretilmedi, ben bilmiyorduuuum" olmasın. orada salağa yatmak geçmiyor hatırlatayım.
allah akıl fikir versin ne diyeyim.
şöyle anlatayım. bir sigara tiryakisi bakkaldan aldığı paketin jelatinini kendi açmak ister. jelatini yoksa almaz, başına ne geleceğini bilemez alırsa.
orospular istediği kadar uğraşsın tokmakçılarıda onlara destek versin bekaretin önemsizliği konusunda istediğiniz kadar yazın yardırın. orospunun lafına itibar edenlerin onlardan farkı yoktur.
hiçbir erkek annesinin babasıyla evlendiğinde bakire olmayışı gerçeğini kabul edemez. çünkü bu istek fıtratı bir istektir. erkekler sahiplenicidir. başkalarının kendilerinin sahip olduğu şeylere sahip olmasından onları korumak isterler. kıskançlıktır yani.
Allah kıskançtır, mü'min de kıskançtır. Allah'ın kıskanması, mü'minin Allah'ın haram ettiği şeyi yapmasıdır."[Buhârî, Nikâh107, Müslim, Tevbe 36, (2761); Tirmizî, Radâ 14, (1168)
"Allah'dan daha kıskanç kimse yoktur. Bu sebeptendir ki fevâhişin açığını da kapalısını da haram kıldı. Medihten Allah kadar hoşlanan bir kimse de yoktur. Bu sebeptendir ki nefsini medhetmiştir." [Buhârî, Nikâh 107, Tefsir, En'âm 7, Tefsir A'raf 1, Tevhid 15; Müslim, Tevbe 33, (2760); Tirmizî, Daâvât 97, (3520)
1. Fevâhiş kelimesi fahişenin çoğuludur. Fâhişe, gerek söz ve gerekse fiille icra edilen her çeşit çirkin fiildir. Allah'ın bütün haramları fevâhişe girer. ibnu'l-Esir, en-Nihaye'de şöyle açıklar:
"Hadiste fuhş, fâhşe, meâsi ve günahlardan çirkinliği fazla olanlara denmiştir. Çoğu kere de zina manasında gelmiştir."
zinakarlığı, iffetsizliği, hayasızlığı, ahlaksızlığı, edepsizliği destekleyen öven ve böyle olan kimselere allah cehennemi müjdelemiştir. müjdeler olsun size cehennem yakıtları. müjdeler olsun size bekareti önemsemeyen, zinayı önemsemeyenler.
başka bir erkeğin altında çatır çatır inlemiş, domalmış, zevkten dört köşe olmuş bir kaltağı almamak her erkeğin hakkıdır. yok, erkek ezik olduğu içiz istemezmiş. s.ktir git kevaşe. millete ver ver, sonra gel adamlara ezik de. komiksiniz anti-bakire kızlar. sizler de asşlında pişmansınız vurdurduğunuza da iş işten geçti işte.
masumiyetin seksi her zaman daha zevkli kıldığını düşünür. herkesin elde ettiğini değil kendisinden başka kimsenin elde edememiş olduğu birini elde etmiş olmak ilişkiye daha büyük bir heyecan katar. ama karşı taraf da istediği insan gibi olmalı.
bak dikkat, böyle erkekler gerçekten hep kaçmak isterler. nedir bu gerçek ? cinselliğin, kadın ve erkeğin olduğu her yerde var olduğunu bilmek istememeleri. cinselliğin öpüşmek, oral seksi ve anal seksi gibi ki duyunca ''aa sapkın diye'' düşünenlerin olmasına rağmen içerdiğini unuturlar. hal böyle olunca elle tutulur tek somut şey nedir ? kuru bir bekarettir. hiçbir anlamı taşımayan aldatıcı bir, penis-vajina girdisi-çıktısı olmamasıdır. bu erkekler bundan haz alırlar. ilk benim! inşallah öylesindir. ama sevip de ilişkiye girene, birazcık sevgisinden dolayı saygıyı verin artık. yaşlarınız kaç olmuş, telefonlarınzda 10mp lik kameralar var. yapay organlar üretiliyor, 40 sene sonra robotların insanlığın önüne geçmesinden ve bundan insanlığın köşeye sıkışacağından ve kendi kendine üreyen robotlar yüzünden insanlığın tehlikeye gireceğinden bahsedilirken, vajinaya sürtünmüş bir penise hayatınızı bağlamayın.
''Türk toplumunda henüz tabu olduğu için'' diye cevaplanması gereken sorudur. Eğer bir erkek, bakire bir kızla evlenmiyorsa ve 2 seçeneği varsa, bu tercihini Türk olmayan bir kadından yana kullanıyor. Bunun cevabı ise basit, Türk kadınlarının ilişkilerde çok travmatik olmaları. Avrupa'da bekaret, bir tabu olmadığı için bekaretini kaybeden bir kızın, kaybettiği o ilk erkeğe dair hissettiği, bizim ilk doğum günü kutlamamız gibi bir şeydir, zamanla artık önemsizleşir ve anlamsızlaşır onlar için, hatta bu durumla dalga bile geçebilirler ''ne kadar aptalmışım'' diye. Oysa bir Türk kızı, bekaretini kaybettiği erkekten sonra başka erkekler sevmesine rağmen, o erkeğe karşı hep tuhaf bir hisler besliyor, o erkeği asla unutamıyor, ve o erkek ''gel'' dediği anda çoğu zaman gidiyor yeni bir ilişkisi olmasına rağmen, Türk kızı evlilik öncesi ilişki yaşasa bile bunun travmasını bir türlü atlatamıyor, o erkeğe karşı hep tuhaf bir sevgi besliyor, bir çok Türk erkeği de bu durumu bildiğinden istemiyor bakire olmayan bir kızla evlilik, o erkeğin onun için hep özel kalacağını biliyor çünkü, bir diğer boyutu da yavşak insanlarla aynı toplumda olmamız. Kadınlar ne yazık ki biz erkekler gibi ilişki tercihlerini her zaman doğru kullanamıyorlar, piçlerle takıldıkları da oluyor, hiçbir erkek evlendikten sonra bir grup tarafından kendine yavşakça bakılmasını, arada bir karısının ''eskiden ne maceralarımız vardı ya'' diye taciz edilmesini, ''birader yengede kütük gibi, çok maceramız var eskiden'' gibi mesajları almayı istemez, ekstrem değil bu örnekler, bizzat hayatta insanın başına gelen şeyler, duydum, gördüm, sevişmeye ''sikmek ve sikilmek'' olarak bakan bir toplumda olduğumuz için bütün erkekler bakire olmayan bir kadına karşı önyargıyla yaklaşacak, büyük bir çoğunluğu ''siken sikmiş heammına, bir postada ben koyayım sonra giderim'' diye davranacaktır, bende istemem böyle olsun ama, Türkiye'de bekaret tabusu bitmediği ve insanlar sağlıklı bir cinsel hayat yaşayamadığı sürece bekarete karşı olan önyargı bu topraklarda bitmeyecek, sevişmek hep ''sikmek ve sikilmek'' olarak kalacak, bakire olmayan kadınlar dışlanacak.