beyniyle organı yer değiştirmiş abaza kız/erkek söylemidir. barajı aşmak için etrafını dolaşmaya çalışmakla aynı mantığı güder. yoksa o zar'ın orada işi ne!
insanı araba gibi görmezsek safsata değildir. "kaç kişi bu arabaya bakmış, kaç sene galeride beklemiş beni ilgilendirmez aga, ben kilometre göstergesine bakarım" demek araba alırken belki önemli olabilir.
ancak insani ilişkilerde akıl denen, beyin denen bir hadise var ki, vücudu ve diğer vücutları tahayyül eden mekanizma odur. eğer diğer insanların sahibi olduğunuzu, diğer insanların size ait birer mal olduğunu düşünmüyorsanız bedenlerinden ziyade zihniyetleri daha önemli hale gelir. bir insan ilk cinsel tecrübesini daima hatırlayacak olabilir; ancak o tecrübeyi en üste koyacak veya yaşayacağı diğer bütün tecrübelerle mukayese edecek diye bir kaide yok. yani telaşlanmayın, güveninizi sizin şahit olmadığınız bir hadiseyi kurgulayarak heba etmeyin. kimi insan bekaretini kaybetmeyi sadece "oldu bitti geçti işte" düşünür. üstelik kimi insan için bekaretin kaybedilmesi sizin zannettiğiniz şey bile olmayabilir. basit değil, alengirli hadiseler bunlar, kolaya kaçmayın.
insanların mal, köle, teba, kul ve benzeri sıfatlarla anıldığı bir kültürde yetişenler için bunları idrak etmek elbette zor olabilir, ama bir deneyin; özgürleştiğinizi ve özgürleştirdiğinizi farkedecek ve ister istemez rahatlayacaksınız.
