bekaret beyinde olamaz. altı farklı bekarete zaten aykırıdır bu. her birinin bozuluşları ayrı ayrıdır. burada iki ihtimal mevcuttur.
1- zihinsel bekaret kavramı devreye girer.
2- kendisine yollu, aşifte, kevaşe denmesindense çağdaş, modern bir kız damgasının vurulmasını yeğler.
1 nolu maddemizi açarsak; söz konusu şahsın çirkin olduğu, kendisini kocasına sakladığı, doğru erkeği aradığı ama bulamadığı, kukusunun altından olduğu, turşusunu kurduğu gibi varsayımlar üzerine devam ettirebilir, konumuzu pekala saptırabiliriz ki son derece yersiz bir sapma olurdu.
2 nolu maddeye ise bodozlama bir bağlantı söz konusudur. bu kız yemiş ve daha fazlasını yemek istemektedir. mottosu, felsefesi "bekaret beyindedir" şeklindedir.genellikle 18-25 yaş arası kucaktan kucağa dolaşır, hoplatılır, zıplatılır... 25-28 yaş civarı yavaş yavaş akımdan soğuma, endişeli bekleyiş başlar evlilik kurumuna karşı. 28 sonrası ise evde kaldığı için "özgürlüğün içine edeyim" felsefesini benimser. namuslu takılmaya çalışır. ancak tadını aldığı için bırakmaz, bırakamaz.
ya şimdi desemki internette kapalılarında ne yaptığını görüyoruz diye.
hemen saldırırsınız değilmi?
ama siz laik olanlara herşeyi yakıştırabilirsiniz.
örnek verirken lütfen ahlaksızlığı inanan/inanmayan tüm kesimlerin yapabileceğini unutmayın. açıklık/kapalılık ahlağın turnusolu değildir.
bekaret beyindedir olayı acaba bekaretini bozdurmadan her naneyi yiyen kız zihnen bakire değildir olabilirmi?
yada başına vahim ve üzücü birşey gelmiş kız (tecavüz, genital ameliyat v.b.) zihnen hala bakire değilmidir?
bence kendisini her anlamda saklayan bakiredir.
hem bedenen hem zihnen.(örnekler harici)
(bkz: malum nesne yine laikçi dedi) Milletin am kapısı bekçiliğini yapmaya pek meraklı yaşam formunun kuru gürültüsüdür. ilk bakıldığında dindar sanarsınız ama dindeböyle bir iddiada bulunmanın cezası ispatlayamazsa 40 değnektir.
namus nedir diye sorulası kızdır. Büyüklerimiz laf ile peynir gemisi yürümez derlerdi sonuçta düşünce ile de yürümez. Bir insan bunu yaşantısında belli etmesse o kişinin ne düşündüğü nasıl biline bilir. Bilinse bile nasıl inanılır. Peki bekaret nedir? Bekaret sözcüğünün bakir yani el değmemiş sözcüğünden türetilmiş olduğuna göre bu düşüncede kalamıcak bir şeydir.
işin aslı "bekaret, yanlızca bacak arasında değil bütün vucudu kapsar" olmalıdır. Bunu sağlaya bilmek içinse düşüncenin o yönde olması gerekir. Ama sonuçta bakir kalmak için el değmemiş olmak gerekir.*
namusu bacak arasında aramak kavramından artık akımlara geçilmiştir. genel olarak ''beynini sikeyim'' şeklinde bir yorum yapılabilir. ama hem bunu dile getirene hem uygulayana demek makbuldur.
aslında "bekaret beyindedir felsefesinden etkilenmiş laikçi kız" olarak da nitelendirebilir konuyla ilgili görselleri bulabiliriz.
ancak 4-5 tane "çakma türbanlı" fotoğrafı ile milleti kandırmaya çalışan kişilerin kesinlikle google'da fotoğraf aratmaması gerekir. mazallah tanıdık bir eş, dost, akraba çıkar. burada ciddi bir durum söz konusu. bu akımı bu felsefeyi benimsemiş kişiye yönelmek yerine sözde türbanlı birini görsel olarak koymak fevkalede yanıltıcı. şimdi porno forumlarına girip başı açıkları burada sergileyip ahanda bunlar akımı benimsemiş açıklar demek ne kadar yanlış olursa bu da o kadar yanlış.
kendisinin bekaretinin kimseyi ilgilendirmediğinin farkında olan ama bunu düzgün ifade edemeyen kızdır. ayrıca laikçi kız yoktur, laik kız da yoktur. kızlar/kişiler laik olamaz, devletler laik olur.
illa ki tek bir organa bekaret görevini yüklemenin yanlışlığını taşıyan cümledir.
ne sadece beyinde ne yüzde gözde saçta nede bacaktadır.
bedenin ve ruhun heryerine homojen olarak yayılmış olandır en mantıklısı.
laikçi kız, kemalist, komunist, dinci, dinsiz diye kafada birtakım sakatlıklar taşıyan sözlüğümüzün muhtemelen 13 yaşında henüz kuşu kalkmayan birtakım yazarların açtıkları, ne halta yaradığı anlaşılamayan bir başlıkla betimlenmeye çalışılmış, tahminen bu açılan başlıkla kendisine -sanki kuşsuz beyinsiz 13´lük bi haltmış gibi- bu başlık sayesinde hakaret edilmeye çalışılmış kız.
din kafaya sablon takmak demek değildir. peygamber huzuruna marka kesen orospuları kabul ederdi. bizim eşşek, sizin dinden anladığınızdan daha iyi hoşaftan anlıyor....ne yazık ki...
sadece gercekten duygusal bir iliskinin ilerideki iliskilerini etkileyecegini, ayni zamanda devlet islerinin dinden bagimsiz yurutulmesi gerektigini dusunen kiz.
pratiğini bilmem de, bazen teorik olarak düşündüğüm konu... böyle bir durumda bütün zamanların en iyisi olmak zorundasındır herhalde... düşünebiliyor musun, şöyle bir memnuniyetsiz bakış: