bir kız evinize bira içmeye geliyorsa ona istediğinizi yapabilirsiniz. sonuçta alkol lan bu... bu kızın amacını açıklamaya bile gerek yok. bu niyeti görmek için aşırı derece zeki, çekici, cool olmanıza falan da gerek yok ha. sen evime geleceksin, fakirler gibi bira içeceğiz ondan sonra da bunda masum bir deyat arayacağım öyle mi? hiç sanmam... neyse.
buluşmaları birkaç masum aktivite ile süslemek huyumdur. türk kızı yaşadığı toplumdan kaynaklanan bazı nedenlerden dolayı genelde ürkek davranır. hele ki adınız muhtelif ortamlarda fuckera çıktıysa... söylediğiniz her şeyde bir alt metin ararlar. bunları bildiğim için temkinli davranırım hep. sinsice, zekice atarım adımlarımı ve son vuruşlarda görülmemiş bir bitiricilik gösteririm.
geçenlerde sevgilisi olan birsözlük kızına "bana gelsene canım ya, bira içeriz, dertleşiriz" dedim. kız biraz çekimser davrandı. "sevgilim var ya, doğru olmaz" falan dedi. ama ikimiz de kızın içten içe ısrar etmemi istediğini biliyorduk. ısrar ettim... "tamam birkaç bira içmekten ne olacak ya" dedi. hedefime gittikçe yaklaşıyordum. eklemeyi de unutmadı:
-ya ben alkol alınca sapıtırım ama.
tabi canım. kim sapıtmaz ki? hem sen aslında iyi bir kızsın ya... alkol alınca sapıtıyorsun sadece. böyle düşünüyorum evet.
akabinde kız bana geldi. birkaç bira içtikten sonra ağzı, dili kaymaya başladı. kelimeleri yanlış telafuz ediyor, cümleleri eksik kuruyordu. "burası biraz sıcak mı oldu" dedim. alakasız bir şekilde sevgilisi ile olan sorunlarından bahsetmeye başladı. yani eğer yanlış bir şey yaparsak sorumlusu kızın sevgilisi demeye getiriyor. ee kıza kötü davranmış falan... tabii canım. ben anlıyorum seni. sonuçta istemediğin şeyler yapmaya o zorladı seni. sonrasında konuşurken bacağıma dokunmaya başladı. "Saat geçiyor, bırakalım istersen içmeyi" dedim. kız isteksiz bir şekilde "doğru söylüyorsun" dedi. "Hadi soyun" dedim. "anlamadım?" dedi... anlamazsın tabii. sanki seni evime çağırma amacımın ne olduğunu bilmiyordun. "soyun hadi, saat geç oluyor. yurda almazlar seni" dedim. "sende kalırım diye düşünmüştüm" dedi. bastım kahkahayı ahahahahha. "memnun kalırsam senden, kalabilirsin tabii" dedim. sonrasında malum olaylar işte. biraz naz yaptı ama alkolün de verdiği cesaret ile benimle birlikte oldu.
sonrasında sarılıp uyuduk. şaka lan elin sevgilisine ne sarılacağım. sarılmadım ona orada... belki sevgilisinin değerini anlar, böyle ucuz numaralara kanmaz falan diye. ama sanmıyorum... one night stand fikri bile her kadına korkunç gelir sanıyoruz biz. ama yok... doğru adımlarla siz de hedefe ulaşabilirsiniz.
ve şimdi azizem, mıcırlı bir yolun bilinmezliğinde sağ şeritten son sürat gidiyorsun. ellerine hakim olmalıydın. onlar açtı cehennemin kapısını ve ben yine kırmızı asamı elime almak zorunda kaldım. boş ver! nasılsa birkaç bahar yağmurunun yıkayamacağı bir günah insanlık tarafından bulunamadı. dediğim gibi azizem, senin boynundu urganlara aşık olan. cellat olmuşum suç mu?