bir arkadaşım sayesinde tanıştığım eşsiz grup. Eşsiz çünkü onları diğer gruplardan ayıran farklı müzik ezgileri barındırıyor eserleri. genellikle soft müzik yapan bu grup moraliniz iyi olduğunda da kötü olduğunda da dinleyeceğiniz türden fakat ben ne zaman dinlesem hüzünlenirim o ayrı. daha önce bu grubu nasıl keşfetmedim diye kızabilirsiniz kendinize o yüzden hemen keşfedin.
the rip tide şarkısının da rimelleri akmış silinmeyi bekliyor bak.
2007'den beri takip ettiğim müzik grubu. gencecik yaşta dünyayı gezerek müziğini oluşturan Zach Condon'un bir projesi olarak da görülebilir.
genelde balkan ezgileri temelinde müzik yapmalarına rağmen tüm dünya müziklerini toplayıp getirmiş gibi her şarkıları. sakin bir huzur, bazen de hüzün kokar eserleri. genelde bakır üflemeliler, akordion, piyano öğeleri içeyor şarkılar. ülkemizde benim de gittiğim 2 konser verdiler son yıllarda. en bilinen eserleri elephant gun, postcards from italy sanırım.
daha önce dinlemediyseniz kesinlikle dinleyiniz, The Flying Club Cup isimli 2007 çıkışlı albümlerini baştan sonra dinleyiniz. keyifli dinlemeler...
28 Mayıs konserinin gerçekleşmiş olması lâkin keyifli olduğu kadar kısa sürmüş ve dinleyiciyi hüzünlü bir şekilde bırakıp gitmiş olan yine de hâlâ hayran olduğum çok sevgili grup.
neden bu kadar güzel şarkılar yaparlar merak ettirir. sabah kalktığımda , duşa girdiğimde , işyerimde , gittiğim yerlerde çalıyorlar. iyiki varlar varolsunlar.
olm bunlar adamı hüzünlendiriyor sanki çocukluğumdan kalma bir pazar öğleden sonrasına götürüyorlar beni. yalnızca vakit geçirdiğim bahçede toprakla oynadığım ne mutlu ne de mutsuz , buz gibi bir pazar günü gibi...
( beirut - the rip tide )