behçet necatigil

entry110 galeri7
    10.
  1. sık sık beşiktaş çarşısında rastlanırdı necatigil' e. birinci sigarasını asla ağzından düşürmezdi, serserilerle sohbet eder, çocuklarla şakalaşır, sürekli şiir yazardı.
    şiirlerinin buhranla dolu gecelerde, kabuslarının sözcüsü olduğunu dile getirendir. onun şiirlerinde mutluluk pırıltılarının üstü kapalıdır.
    *
    8 ...
  2. 9.
  3. akşam şiiri

    birden hatırlarsın,
    o da seni-birden bazan:
    nerde, ne yapar şimdi
    parlar bir özlem anılar arasından.

    bu akşam ne garip sözcük
    sanki ilk duydum, yadırgıyorum:
    akşam. bilmem bulur muyum
    yollara baksam?

    söner yangın birazdan
    yatışır özlem.
    bir gün karşılaşırız
    bir gün, bir yarım akşam.
    9 ...
  4. 8.
  5. gizli sevda

    hani bir sevgilin vardı
    yedi sekiz sene önce,
    dün yolda rasladım
    sevindi beni görünce.

    sokakta ayaküstü
    konuştuk ordan burdan,
    evlenmiş, çocukları olmuş
    bir kız bir oğlan.

    seni sordu
    hiç değişmedi, dedim
    bildiğin gibi..
    anlıyordu.

    mesutmuş, kocasını seviyormuş,
    kendilerininmiş evleri...
    bir suçlu gibi ezik,
    sana yalan söyledi.
    12 ...
  6. 7.
  7. bayram ziyareti

    gidecek yeri olmayan biri
    aslanları görmeye gitti.

    aslanlar taştan
    o bir insan
    nasıl anlaşırlar?

    anlaştılar.
    4 ...
  8. 6.
  9. türk şiirinin önemli kalemlerinden birisidir.ayrıca kabataş erkek lisesinde edebiyat öğretmenliği de yapmıştır.
    2 ...
  10. 5.
  11. SOLGUN BiR GÜL DOKUNUNCA

    Çoklarından düşüyor da bunca
    Görmüyor gelip geçenler
    Eğilip alıyorum
    Solgun bir gül oluyor dokununca.

    Ya büyük şehirlerin birinde
    Geziniyor kalabalık duraklarda
    Ya yurdun uzak bir yerinde
    Kahve, otel köşesinde
    Nereye gitse bu akşam vakti
    Ellerini ceplerine sokuyor
    Sigaralar, kâğıtlar
    Arasından kayıyor usulca
    Eğilip alıyorum, kimse olmuyor
    Solgun bir gül oluyor dokununca.

    Ya da yalnız bir kızın
    Sildiği dudak boyasında
    Eşiğinde yine yorgun gecenin
    Başını yastıklara koyunca.

    Kimi de gün ortası yanıma sokuluyor
    En çok güz ayları ve yağmur yağınca
    Alçalır ya bir bulut, o hüzün bulutunda.
    Uzanıp alıyorum kimse olmuyor
    Solgun bir gül oluyor dokununca.

    Ellerde, dudaklarda, ıssız yazılarda
    Akşamlara gerili ağlara takılıyor
    Yaralı hayvanlar gibi soluyor
    Bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor
    Yollar, ya da anılar boyunca.

    Alıp alıp geliyorum, uyumuyor bütün gece
    Kımıldıyor karanlıkta ne zaman dokunsam
    Solgun bir gül oluyor dokununca.
    5 ...
  12. 4.
  13. --spoiler--
    ben kendini kendisi ve çevresinden uzakta tutabilen, sadece kelimelerin saltanat ve sefasını sürmek isteyen sanatçıları her zaman yadırgamışımdır. usta şair iseler hayranlık duymuş, ama hiçbir zaman içten sevememişimdir. bu şelikde, kendimi ve zamanımı hiçe sayan bir sanatçı olmaktansa, eserlerinde çağından kopmamış, çağının gölgesini satırlarda sürüklemiş bir sıra adamı olmayı tercih ederim. Mallerme'nin sözü doğru tabi; şiir duygulardan değil, kelimelerden doğar. ama seçtiği kelimelere şair kendinden ötede, uzakta, bağımsız; gündelik yaşantılarından, saplantılarından kopmuş, boşlukta bir dünyayı değil; katıldığı, çekim alanı içinde bulunduğu şeyleri koyacaktır. şairin sadece bir hüner olduğunu sanmıyorum.
    --spoiler--

    *
    4 ...
  14. 3.
  15. SEVGiLERDE

    Sevgileri yarınlara bıraktınız
    Çekingen, tutuk, saygılı
    Bütün yakınlarınız
    Sizi yanlış tanıdı.

    Bitmeyen işler yüzünden
    (siz böyle olsun istemezdiniz)
    Bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi
    Kalbinizi dolduran duygular
    Kalbinizde kaldı.

    Siz geniş zamanlar umuyordunuz
    Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
    Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
    Geçecegi aklınıza gelmezdi.

    Gizli bahçenizde
    Açan çiçekler vardı,
    Gecelerde ve yalnız.
    Vermeye az buldunuz
    Yahut vakit olmadı.

    Behçet Necatigil
    19 ...
  16. 2.
  17. 16 Nisan 1916 tarihinde istanbul'da doğdu. istanbul Yüksek Öğretmen Okulu'nu bitirdi (1940),Kars Lisesi'nde başladığı edebiyat öğretmenliğini istanbul Eğitim Enstitüsü'nde (1960-Ekim 1972) sona erdirdi. 13 Aralık 1979 tarihinde öldü, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda gömülü.ilk şiiri lisede öğrenciyken, Varlık dergisinde çıkmıştı (Ekim 1935). Şiirde kırk yılını, doğumundan ölümüne, orta halli bir vatandaşın, birey olarak başından geçecek durumları hatırlatmaya; ev-aile-yakın çevre üçgeninde, gerçek ve hayal yaşantılarını iletmeye, duyurmaya harcadı. Arada biçim yenileştirmelerinden ötürü yadırgandığı da oldu, ama genellikle, eleştirmenler, onun için, tutarlı ve özel bir dünyası olan bir şair dediler.

    ESERLERi
    Şiir kitapları:
    Kapalı çarşı (1945), Çevre (1951), Evler (1953), Eski Toprak (1956), Arada (1958), Dar Çağ (1960), Yaz Dönemi (1963), Divançe (1965), iki Başına Yürümek (1968), En/Cam (1970), Zebra (1973), Kareler Aklar (1975), Beyler (1978), Söyleriz (1980).Sevgilerde (1976) son üç kitabı dışında, öncekikitaplarından seçmelerdir.

    Düzyazılarından bazılarını Bile/Yazdı (1979) kitabında topladı.

    Almancadan çevirileri de olan Necatigil radyo oyunları da yazdı, bu alandaki çabalarını Yıldızlara Bakmak (iki oyun, 1965), Gece Aşevi (beş oyun, 1967), Üç turunçlar (altı oyun, 1970), Pencere (dört oyun, 1975), kitaplarında topladı.

    Edebiyatımızda isimler Sözlüğü (1960) ile 220 Türk yazarından 750 roman, hikaye kitabı ve oyunun konu özetlerini veren Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü (1979), onun, öğretmenlik mesleğine ilişkin, ek çalışmalarıdır.

    Eski Toprak ile 1957 Yeditepe Şiir Armağanı'nı Yaz Dönemi kitabıyla da Türk Dil Kurumu 1964 Şiir Ödülü'nü kazandı.Hilmi Yavuz ve Ali Tanyeri'nin hazırladığı Bütün Eserleri Cem yayınevi tarafından basıldı. (I, 1981; II-III, 1982; IV-V, 1983; VI, 1984; VII, 1985). Mektuplar'ı (1989) yayımlandı. Çeviri şiirleri Yalnızlık Bir Yağmura Benzer adlı kitapta toplandı (1984).

    Bütün eserleri Yapı Kredi Yayınlarınca yeniden yayınlanıyor.Ölümünden sonra ailesi tarafından konulan Necatigil Şiir Ödülü 1980'den beri verilmektedir.
    5 ...
  18. 1.
  19. turk sair. döneminin garip ve toplumcu gerçekçi şiir akımlarına rağmen daha çok bağımsız bir söyleyiş özelliği gösterdi. çok sayıda radyo oyunu ve çevirileri de bulunmaktadır. beşiktaş semti insanıdır. bir süre yıldız teknik üniversitesi bünyesinde 'türkçe' okutmanlığı görevinde bulunmuştur.

    (bkz: behçet necatigil şiir ödülü)
    http://www.necatigil.com/
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük