tabi ki ölmemelidir o da bir insandır. amaaa neyi niye protesto etmektedir. protesto ettiği şey saçma değilmidir. basit düşünelim; f tipi cezaevine kim girer terör suçluları. eee? burdan çıkarcağımız sonuç nedir: muameleyi beğenmiyorsan terör suçu işleme. terör suçlularına içerde sauna açıp, fitness salonlarında spor imkanı vermicez herhalde dimi? biraz mantıklı düşünmek gerekmekte neyi niye savunduğumuzu bilmek gerekmektedir.
"ey daly.rak pe$paye zihniyet ey!" diye seslenmek gerek bir kesime. arif olan bile anlamaz bi gercegi. anlamak istemez. sosyalizm lan allahsiz! der, e$itlik der, karde$lik der.. der ulan der. aklina ne gelirse der i$te. $ehit der, vatan evladi der. ulan akli kari$ik, ulan zihni duvarlardan duvaralara yalpalayarak, tokezleyerek, orasini burasini kanatarak aci icinde devinen insan! demezsin asla, yener! demezsin asla, taner! 2 vatan evladi, bir annenin iki, agzi hala sut kokan evladi! demezsin i$te. aklin ermez, arifligin militanliktan, terorizmi yanli$ kategorizi etmekten oteye gidemez ki. gidemez i$te. her sabah arka sayfasina bakip manken resimleri gordugun gazetelerin ikinci, ucuncu sayfalarinda yazan "turk komandosu $ehit oldu" "yener $ehit oldu" "taner $ehit oldu" yazilarini, kocaman kocaman puntolarina ragmen gormezsin ki. demezsin ki "insan" bunlar. "yazik ulan" demezsin ki. yeme be canim, yeme be guzelim. de bana sempatim var, insanlik zerre kadar s.kimde degil de bana. alnindan operim. ama cikip ilah etme birilerini gozunde. lutfen.
(#1121795)*
öncelikle şunu belirteyim, daha önce defalarca belirttim, bu konuda "şehitlerimiz, vatan millet sakarya" demek açıkça demagoji yapmaktır. suç, işlendikten sonra, suç cezalandırılırken bireyin ıslahı göz önünde bulundurulur. bunu türk halkının anlaması güç olacak ki, psikolojik rahatsızlığından seri cinayet işleyenler, suç işleyenler, linç edilmeye çalışılır. işte türk toplumunun bu linç kültürü, burada da kendini göstermektedir.
bu insanlar, bu suçları, bir yaşadıkları bir sorundan dolayı işlemektedirler. karşısındaki bireyleri, insan değeri ile değil, bir nesne olarak görmektedirler. örneğin, bu çocuk cinayetlerinde de görülür, cinayet işleyen çocuk karşısındakini "öldürdüğü" bilincine sahip değildir. bu noktada onlar sadece, bir amaca göre yetiştirilmiş militanlardır.
dolayısı ile, bu noktada yapılması gereken, bu insanlara insanca muameleyi kesmek değil, insanca yollardan ıslahını sağlamaktır. "örgütlenme" bahanesiyle, devletin insanları insanca yaşamaktan mahrum etmesi, örgütlenmeyi meşru yollardan önleyemeyen devletin bir ayıbı, suçunu örtme girişimidir.
bilinmesi gereken diğer bir nokta, f tipi cezaevlerinin yalnızca "teröristlere" ayrılmamış olduğudur. bu tip cezaevleri, politik suçlular ve organize suçlardan hüküm giyenleri barındırmaktadır.
edit: şehitlerimizi, eğer devlet düşünüyorsa, örgüt elemanlarına değil, örgütü kuran, yapısını oluşturan elemanlara müdahale etsin. keza; siz yakaladıkça, o insan beynini yıkayıp militan yapacak başka bir birey daha bulacaktır.
"bu konuda "şehitlerimiz, vatan millet sakarya" demek açıkça demagoji yapmaktır."
suç işlenmiş, artık şehitler geri gelemez. dolayısı ile; sizin yaptığınız "intikam" duygunuzu açığa vurarak, diğer bireylerde ortaya çıkan "intikam" duygusunu kullanıp kendi tarafınıza çekmektir. intikam, bireye ait bir niteliktir. devlet suçluları cezalandırır - ıslah ederken bireye ait bu çeşit duygular taşımaz. taşımamalıdır. keza; devlet birey değildir.
edit3: ayrıca, günümüzde "kan davası" eleştirilirken, kan davası ile aynı vasfı taşıyan bir şekilde, suçlu, suça maruz kalan arasında bir bağ kurmak ironiktir.
tayad nedir? ne degildir? f tipi cezaevlerini protesto etme sebebi nedir? behic asci'nin tayad uzerinde kurdugu ve ya tayad'in bu ki$i uzerine kurdugu politika nedir?
çok doğru olan bir söz. bence de kurtulsun, yandaşlarıyla dağa çıkıp 3-5 askerimizi daha şehit etsin. ne??o şehit edilecekler kardeşiniz, kuzeniniz mi?? kuş beyinlisiniz siz...
-behiç aşçı ölmesin
--olur abi, gereken neyse yaparız
-abdullah öcalan ölmesin
--ona da buluruz bir çare,öldürmeyen allah öldürmez
-saddam hüseyin ölmesin
--eee, geç kaldık hoca..
-saddam hüseyin ölmesin" orucu tutanlar için iftar vakti !!!
gözünü kırpmadan 35000 şehidi vermil bir Türkiye Cumhuriyeti'nin, iki, üç, hadi bilemedin yüz yirmi üç ölüm orucu tutanın ipiyle kuyuya inmeyeceğini çok iyi bildiğinden ve asıl amacı olan tecrit'e dikkatleri çekmiş iken, orucu artık keyfiyete girdiğinden kararı tamamen kendisinde olan, boku bokuna ölme eylemi için uydurulmuş söz öbeği.
O ölmesin diye tecrit kalkacaksa, ahan da buraya yazıyorum, ben de, apo asılsın, tecrit geri gelsin diye başlayacağım oruca. Biraz kilo veririz.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derece, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
ölüm orucuna başlamadan önce duygu yoğunluğundan okuyamadığı "hoşçakal" mektubu. bu mektup aynı zamanda şiir niteliğindedir ve şimdi hayatta olmayan bir ölüm orucu direnişçisi tarafından yazılmıştır.
Hep mektuplarımızın sonuna yazdık hoşçakalınlarımızı.
Başa aldık bu kez. Çünkü bu mektubumuzu elveda ile noktalayacağız.
Evet, biz gidiyoruz, siz hoşçakalın.
Hoşçakal anam, yarim, hoşça kal kardeşim, arkadaşım;
Hoşçakalın dostlarımız, hoşçakalın geride bıraktıklarımız.
Hoşçakalın dağlar, ovalar, sokaklar;
Hoşçakalın deniz, gökyüzü, sen de hoşça kal kâğıt kalem.
Yaşam yolunun yeni ufuklarına yelken açıyoruz.
Devrim yolumuzun yeni bir engebesini aşıyoruz.
Gidiyoruz, belki bir daha hiç dönmeyeceğiz.
Her kilometre taşında birimiz düşecek.
Nihai zafere daha yakın mesafeleri göstereceğiz.
Sizleri hep sevdik, terk etmek istemedik.
Bizi bu yola koyan, size olan sevdamızdır...
Hoşçakalın, ölümü bekletmeyeceğiz.
Hoşçakalın işçiler, köylüler, memurlar.
Hoşçakalın öğrenciler, esnaflar, hoşçakalın tüm halkımız.
Vatanımızı satanlara bir ders daha vereceğiz.
Sizler için öleceğiz. Ölümü bekletmeyeceğiz.
isterseniz yumun gözlerinizi, tıkayın kulaklarınızı...
isterseniz duyun izleyin bizi. Seyredin hücre hücre eriyişimizi...
Anlatın çocuklara masallarda, yıldızlar arasında, yıldızlar gibi kayışımızı...
Ama önce hoşçakalın.
Belki son vedaya vakit kalmaz. Belki vedalaşmak dar vakitlere sığmaz.
Biz gidiyoruz.
Bu bizden size son veda
Elveda...
koca ülke f tipine çevrildi a be geri zekalı kardeşim. sen, hala behiç aşçı ölsün, gebersin diyorsun! ölsün lan, *behiç aşçı, insan yanın olmadığından üzülmeyeceğini biliyorum. ama insanlık tarihi behiç aşçı' yı, başka insanlar yaşamlarını kaybetmesin diye hayatını feda eden insan olarak yazacak,* ya seni ? acımadan söylüyorum, sana katil diyecekler. umurunda değil biliyorum. seni geçtim, asıl üzüldüğüm senin kardeşlerin ve çocukların! yarın, f tipi hayatların bedelini onlar ödeyecek.
şimdi seninle ciddi şeyler konuşacağım, pipine bakma yüzüme bak yüzüme. senin bu tapındığın kudretli devletin, f tipinde insanları sıçarken görüntüleyen devletin, 3 kapı açsa, 9 insan birbirini görse, ne kaybeder? devlet pazarlık etmez mi, diyorsun? biliyordum lan bunu diyeceğini, ama devletin imf' yle ülkeyi pazarlamak için çatır çatır pazarlık ediyor, buna ne diyeceksin? gel şanlı devleti test edelim, önce 112 yi arayıp bir ambulans sonra da 155 i arayıp polis isteyelim, hangisi önce gelecek? dur lan arama, herhangi bir gazete yada haber kanalına göz atarsan, doğru şıkkı bulursun. anlamadın mı? ne diyeyim lan ben sana? seni nazım hikmet' e havale ediyorum: akrep gibisin kardeşim!
bazı insanlar vardır ki laf anlamazlar, kabadırlar, itici ve ahlaksızdırlar.
bazı insanlar vardır ki olaylara her zaman tek taraflı bakarlar. başkaları umurlarında değildir.
bazı insanlar vardır ki hep yanlış anlarlar, ama isteyerek yanlış anlarlar belki de hep yanlış anlamak isterler, çünkü gerçekler acıdır.
bazı insanlar vardır ki ısrarla der ki devlete isyan etmeyeceksin, ne derse eyvallah diyeceksin.
bazı insanlar vardır ki ahlaksızdırlar tartışmayı bile bilmezler, onlar için tartışmak hakaretlerden ibarettir. kim daha çok hakaret ederse o tartışmada üstündür.
bazı insanlar vardır ki araştırma yaptığını zanneder taraflı linkleri sözlüğe koyar, tüm insanların haklarını savunan dernekleri ise önemsemez. o derneklerin yayın organlarında hoşlarına giden bir yazıyı seçerler ve sözlük yazarlarına okuması için tavsiye ederler ama diğer link ve yazılar umurlarında değildir. çünkü diğerleri teröristlere hizmet eder.
bazı insanlar vardır ki "kapak" niyetine ille de link isterler
bir de bazı insanlar vardır ki yılanlara, çiyanlara rağmen yürürler hiç durmadan... gerekirse ölürler halkları için yılmadan... ne vurulan terörist damgası ne edilen hakaretler umurlarındadır onların.
onlar ki dünyanın son umudu soyları tükenmeyen birer şahindirler. bu şahinlerden biridir behiç aşçı ve ölmemelidir işte.
hala behiç aşçı isminin geçtiği yere apo nunda ismini sıkıştırmaya çalışan geri zihniyeti anlamak mümkün değildir. bu anca kişilerin neye neden karşı çıktıklarını bilmemesinden bir şeyleri ezbere konuşmasından ileri geliyor olsa gerek.
adı geçen çeşitli illegal örgütlerle bağı olduğu iddia edilen behiç aşçı adına bu konuda açılan davalardan beraat etmiştir dolayısıyla bu insanı yasadışı örgüt üyesi olarak anlatmak devletin mahlemesinin aldığı karara karşı koymaktır (yoksa siz terörist misiniz).
behiç aşçı'nın ne niyetle ölüm orucuna yattığını anlamamakta ısrar eden insanlar için şunu dile getirmek gerekmektedir. 3 kapı 3 kilit açılsın diyor behiç, f tipi ceza evlerinde tek başına bırakılan insanların 9 tanesi gün içinde birbirini görebilsin diyor, f tipi cezaevlerindeki tecriti unutan halk hatırlasın, unutturmaya çalışanlar ise unutmayanların da olduğunu bilsin istiyor.
daha geçen hafta yapılan basın açıklamasına ses çıkarmayan devlet, 11-01-2007 tarihi itibariyle yapılacak olan basın açıklmasına müdahale etmiştir. bu behiç'in mücadelesinde başarılı olduğunun göstergesidir. (birileri bu durumdan rahatsız olmuştur)
hala f tiplerini 5 yıldızlı otel sanan arkadaşlara odalarında bir hafta sadece bir kişiyi görerek, gazete, kitap, bilgisayar (dolayısıyla internet), kısacası kendilerini sosyal hayata dahil edebilecek biç bir şeyi yanlarına almadan bir dursunlar. f tipi insan onuruna aykırıdır. tecrit merkezidir. tecrit insana aykırıdır.
geberip gitse de kurtulsak...
evet ben caniyim üstelik faşist yamyam kafatasçıyım...
hemde insanlıktan nasibini almamış bir ırbığım...
üstüne üstlük emperyalist, kapitalist bir çobanım...
iki aydır kirasını yatıramamış öğrenimini yarım bırakmış bir öğrenciyim...
150 ytl elektrik borcunu 8 aydır bekleten aldığı elektrikli ısıtıcıyla ısınan bir yalnızım.
o elektriği de kaçak kullanmayan bir malım...
kendi etiyle kendi kendi suyuyla kavrulup devleten bakım, para istemeyen bir liboşum...
hatta hatta ben var ya ben kız olsan kesin bush a veririm...
bir insan ölmüyor...
ölmüyor işte anasını satayım ölmüyor...
kimse onu öldürmüyor...
hıh o hırbo kendini de öldüremiyor...
ölüm orucu, kardeşlik zekatı, insanlık orgazmı da yapamıyor...
insan da öldürmüyor, demokratik hak da talep etmiyor salak...
hıh ne mal şeyim ben ya...
hakikaten çok zavallıyım ben...
bak adam benim için neler yapmış...
ölüm oruçları tutmuş, osbir çekmeyi bırakmış, burnunu bile artık karıştırmıyormuş...
ama behic asci olmesin...
ben de ölmeyeyim...
ev sahibim... hımm o ölebilir bekli...
elektrik şirketi de ölmesin...
devlet de...
bush ölsün, kızları ölmesin...
bu durumu anlamamakta direnenlerin halen daha ayar vermeye çalışması ilginç. hayır, insanlar bilgisizlikten bu kadar acımasızlaşabilir mi? evet, acımasızlaşabilirmiş. bu başlıkta maalesef hep birlikte bunu gördük. bu entryi kötüleyecek arkadaşlara tavsiyem; bilgisizlik denizinden boğulmadan kurtulun ki,aydınlık günleri hep birlikte görebilelim.
okuyup, anlayamamanın derinliğinde dolaşmak gerçekten zor sanattır. hem okursun, "özgür düşünceye sahibim ben herşeyi okurum" dersin fakat kendi sahip olduğu at gözlüklerini çıkaramaz. sahip olduğu önyargılar yüzünden "doğru" bilgiyi de anlayamazsın. bu bilgisizlik denizinde kaybolurken çevresindekileri de o denize götürmeye çalışır ki; yalnız kalmasın. işte bu bilgisizlik yüzünden oluşan şiddet ve en korkunç duygular ortaya çıkar ki o zaman
vay halimize.
bundan 10 sene evvel gecenin bir yarısı evinden alınıp götürülen gençler işkenceye maruz kalmış bir de yetmezmiş gibi vatan haini, terörist damgası yemişlerdi. gençlik gururları, hayalleri ayaklar altına alınmış ve hayatları karartılmıştı. fakat o gün terörist denen çocuklar bugün değildir deniyor ama nafile. olan oldu, geçen zaman geri gelmeyecek. sizce de bir şeyleri hatırlatmıyor mu bu? hep aynı oyunlar, aynı bilgisizlik insan hayatını etkilemiyor mu? bunu düşünecek olursak hayatın sadece basit entrylerdeki ayarlar olmadığını farkederiz.
şu sözlükte kaç tane şehit polis, asker, öğretmen için başlık açıldı merak ediyorum. ama ne var ki sözlüğe her girdiğimde behiç aşçı denen adamın adını ve hakkında açılmış başlıkları görüyorum. artık bu adamın adını duymaktan sıkıldım. ölüm orucu tutmuş ölmüş kahraman olacakmış falan filan. ramazan ayında oruçluyken dağda kahpe kurşunlarla şehit olmuş insanlar sadece defnedilene kadar gündemde kalırken, bir adam çıkıyor, oruç tutuyorum diyor, neye hizmet ettiğini de kundaktaki yeğenim bile biliyor ama bu adam bu kadar popüler oluyor. behiç aşçı'ya sesleniyorum, külli nefsin zaliketül mevt (her nefis ölümü tadacaktır). ama sen ne kadar oruç tutarsan tut, adına da ölüm orucu de, Allah seni öldürmek istemedikten sonra ölmezsin, yani ölüm senin tekelinde değil kardeşim. niyetinde ihlaslıysan, orucunun kabul olmasını bekle ve öl.
"Sanır ki özgürlük tavuk çiftliğinde daha muhafazakar bir durumda
Soğuk savaşı yaşar her gün reklamlar prime time reyting
Ve uzaktan kumandalarıyla hareket eden insanlar var daha
iki artı ikinin ne olduğunu bilmeyenler var o önemli değil de
Daha insanlığının farkında olmayanlar var"
ayrıca; anlamadan, tartışmak gibi bir amacı olmayıp, dayatmak gibi amaçları olanlarla tartışmaya girilmemesi gereken başlıktır. keza çok güzel açıkladım yazdım. yine de şunu bir daha okuyun bakalım, okuyun da buna cevap verin, aynı şeyleri papağan gibi tekrarlamaktansa; (#1135425)
behiç'i açlık grevinden(!) kurtarmak için f tipi kalktı diyelim, yarın birisi çıkıp düşünce ve istek özgürlüğünü kullanıp, "bende f tipi istiyorum kardeşim, yoksa bende açlık grevine girecem. bana ne, bana ne?" der ve açlık grevine girerse ne yapacağız?
aranızda bunu düşünen var mı?
peşin edit: açlık grevi bilerek yazılmıştır. 300 gün kimse ölüm orucunda duramaz, dayanamaz. bunun ki ölüm orucu değil, açlık grevi.. bunun ki show, provokasyon. veya sen ne dersen de!!
yahu kardeşim, herkes her istediği için ölüm orucu tutarsa, o halde ne hali varsa görür, destekçisi de olmaz. allahaşkına hala anlamıyorsunuz. neden "insanlık onuru" denen şeyi anlamıyorsunuz. bu insan, bunun için canından oluyor. biri çıksa, insanlık dışı bir şekilde, x'e işkence edin kardeşim ölüm orucu tutuyorum dese, ne kadar kaale alınır?