tek gecelik ask. ama iliski degil, seks degil, tek gecelik ask. saf bir ask. cok etkileyici bir film.
film bitince bavulumu toplayip interrail yapmaya gidiyordum az kalsin ama annem yemek yapmisti ben de sonra giderim dedim. sonra da unuttum.
ethan hawke ve julie delohi nin başrollerini paylaştığı aslında kadrosunda da başka kimsenin olmadığı küçük bütceli bize viyanayı tanıtan takdire şayan muhabbetlere ev sahipliği yapan bir interrail hikayesi de denebilir.sevgiliyle izlenmemesi tavsiye edilir bi de soundtrack vardır ki çok etkileyicidir
kath bloom-come here kath bloom
film izlemeyi sevmem. enteresan ama evet böyle. uzun gelir bana filmler. "yapacak daha iyi şeyler vardır mutlaka" derim ve bulurum da. ancak zevkine güvendiğim bir kaç kişinin tavsiyesi üzerine film izlerim, bir de şanı almış yürümüş filmleri. bu film de tavsiye bir filmdi. evet belki yüzlerce film izlemişliğim yok bu hayatta ama "en" kesinlikle buydu. sıcak, içten bir aşk masalı. üstelik gerçek zamanlı. müzikleriyle mekanlarıyla amatörlük kokan ancak bir o kadar "iyi" bir yapım.
izledikten yıllar sonra şimdi düşündüğümde tek bir şarkı çalıyor beynimde.
türkçeye "gün doğmadan" olarak çevrilen, diyaloglarıyla insanı kendinden geçiren film. cnbc-e de izledikten sonra cd sini alıp üst üste 2 kere daha izlemiştim. (bkz: aferin)
bügüne kadar çekilen en iyi aşk filmlerinden biri olduğuna inandığım film. ethan hawk ve julie delpie arasında geçen diyaloglar ve ve bu diyaloglardan doğan aşkı anlatır, tek kelimeyle muhteşemdir. 1995'te devam filmi olarak çekilen "before sunset" birlikte geçirdikleri bir geceden 9 yıl sonra bir kitapçıda karşılaşmalarını konu alır. iki film de mutlaka izlenmelidir.
içinde milkshake geçen şiir;
daydream delusion
limousine Eyelash
oh, baby with your pretty face
drop a tear in my wineglass
look at those big eyes
see what you mean to me
sweet cakes and MILKSHAKES
i am a delusion angel
i am a fantasy parade
i want you to know what I think
don't want you to guess anymore
you have no idea where I came from
we have no idea where we're going
launched in life
like branches in the river
flowing downstream
caught in the current
i'll carry you. You'll carry me
that's how it could be
don't you know me
don't you know me by now. *
1995 tarihinde çekilen before sunrise'ın öyle bir sonu vardır ki dersiniz ki bu film böyle bitemez...
üstünden 9 yıl geçince aynı yönetmen aynı oyuncularla bu sefer before sunset adlı filmi çekmiştir.oyuncuların bu 9 yıl içinde ne kadar da yaşlandıklarını farketmemek çok çok zordur.
aslında filmde bazı bölümlerde ethan hawke'ın oyunculuğunun filmin sadeliğini bozan abartıda olduğunu düşünsem de (jestler ve mimikler) 2. izleyiş sonucunda gelmiş geçmiş en iyi 5 aşk filminden biri olduğuna karar verdim. birkaç hususu aslında bazıları spoiler olmasa da öyleymiş gibi verelim.
--spoiler--
1- öncelikli olarak senaristler richard linklater(aynı zamanda yönetmen) ve kim krizan'ın ellerinden öpmek gerek. bu kadar yoğun diyalogu bu kadar güzel düzenlemek filmin başlıca özelliği.
2- sanat yönetmeni şahane. bize yormadan viyana'yı izletiyor.
3- filmin en iyi ve diğerlerinden ayrılan sahnesi plak dinleme odası sahnesi. bu, filmin en diyalogsuz ve en samimi sahnesi şahsi fikrimce.
4- benim filmle ilgili en hoşuma giden ayrıntılardan birisi amerika-fransa karşılaştırması. bu alttan alta falcı, şairli ve dansözlü sahnelerde veriliyor. bu sahnelerde jesse ve celine'in bakış açıları aslında iki farklı kültüre sosyolojik bir bakış gibi.
5- filmin en zayıf ve bence gereksiz kısmı ise jesse'nin şarabı celine'in de bardakları çaldığı sahne. jesse'nin ikna etme çabası yetersiz ve pek inandırıcı değil sanki.
6- filmin en güzel taraflarından bir diğeri ise elbette julie delpy'e aşık olmanız.
7- son olarak uyarı bu filmi izleyip de büyük umutlarla falan interrail'e çıkmayın. yanınıza kendine özgü kokuları olan çinliler veya yaralı, esmer ve kirli tenleriyle meksikalılar oturur, adamı domaltırlar valla.
Her ölümlünün,mutlaka izlemesi gereken; mutlaka yaşanması gereken bir (bkz: interrail)aşkının anlatıldığı çok hoş ama içi boş olmayan,etkileyici diyaloglara sahip nadide film. Tası, tarağı toplayıp,alıp basını yollara vurup, aşık olası geliyor adamın.