said nursi nin yazdığı kitapların çevirisini yapıp satan gülen cemaatine nursinin öğrencileri kitaptan farklı çeviri yaptıkları için karşı çıkmıştır. salih özcan hala yaşamakta olup gülene gönderilen mektupta bu şikayetlerinden bahsetmiştirler fakat geri bir cevap alamamışlardır. gülen papanın huzuruna çıkmak için 1 hafta beklediği halde neden kitabını yayınladığı kişinin öğrencilerine cevap vermemiştir merak konusudur.
ufuk yayınlarının risale-i nurları sadeleştirme adı altında değiştirerek yayınlaması üzerine, bediüzzamanın vâris ve talebeleri fethullah gülene mektup yazarak bu duruma engel olmasını istedi.
risale-i nur külliyatına ait eserlerin sadeleştirme adı altında tahrif edilerek neşredilmesine son verilmesi için, bediüzzaman said nursînin vârisleri tarafından fethullah gülene hitaben yazılan mektup açıklandı.
risale-i nur müellifi bediüzzaman said nursînin hayatta olan vâris, talebe ve naşirlerinden mustafa sungur, abdullah yeğin, hüsnü bayram, ahmed aytimur, salih özcan, m. said özdemir tarafından kaleme alınan mektup, imza sahipleri tarafından, uzun zamandır amerika birleşik devletlerinde yaşayan fethullah gülene ulaştırılmak istendi. ancak bediüzzamanın vârisleri, randevu talebine cevap alınamayınca, mektubu kamuoyuna açıklamak yolunu seçtiler.
söz konusu mektupta, tahrif edilmiş risaleleri neşreden ufuk yayınlarının, kendi kitapları olmadığı, vâris ve naşirlerinden izin alınmadığı, ve şeran da caiz olmadığı halde sırf kanunî boşluktan istifade ederek bu neşriyata madde ve nam için islâmî hak ve hukuku çiğneyerek pervasızca devam etmeleri hayret ve ibretle takip edilmektedir deniliyor ve fethullah gülenin derhal bu duruma el konması isteniyor.
bediüzzaman said nursî hazretlerinin vâris, nâşir ve talebesi olan altı kişinin imzasıyla yapılan açıklama ve fethullah gülene hitaben yazılan mektup şöyle:
risale-i nurların sadeleştirme adı altında tahrif edilerek neşredilmeye başlaması üzerine, risale-i nur külliyatı müellifi bediüzzaman said nursî hazretlerinin hizmetinde bulunmuş olan talebe ve vârisleri olarak, bu mevzudaki görüşlerimizi kamuoyuna açıklamıştık.
alenî olarak ve neşir yoluyla yürütülen bu faaliyete karşı bir taraftan üstadımızın böyle bir tasarrufa asla müsaadesinin bulunmadığını umumî olarak açıklarken, bir taraftan da, bu teşebbüsü yürüten cemaatin hocaefendi olarak tanıyıp hürmet ettiği muhterem m. fethullah gülene de ulaşmak ve görüşlerimizi yazılı olarak kendisine bildirmek istedik. bu maksatla bir mektup kaleme aldık ve bir kardeşimizi elçi olarak tayin edip kendisiyle görüşmek ve mektubu takdim etmek üzere vazifelendirdik.
fakat bize ulaştırılan cevap, mektubu istanbuldaki filân kişiye bırakın şeklinde oldu.
bu durumda, biz de, bahis mevzuu mektubu, efkâr-ı umumiyeye tevdi ederek bu suretle kendilerine ulaştırmayı kararlaştırmış bulunuyoruz. bediüzzaman said nursî hazretlerinin talebe, hizmetkâr ve vârisleri olarak m. fethullah gülene hitaben kaleme aldığımız mektup aynen şöyledir:
muhterem fethullah hoca efendi,
evvelâ; selam ile sıhhat ve afiyetinizi cenab-ı haktan niyaz ederiz.
saniyen; ufuk yayınları namı altında bediüzzaman hazretlerinin lemalar risalesi kelimeleri değiştirilerek güya sadeleştirme nâmı altında tahrib edilerek basılmıştır.
bediüzzaman hazretlerinin vâris, talebe ve naşirlerinden 6 kişinin imzası ile lemaların bu şekilde asliyeti bozularak neşredilmesinin karşısındayız.
katiyyen tasvib etmiyoruz.
risale-i nurları tahriftir ve tahriptir diye beyanat verdiğimiz halde, bu beyanatımızı görüp okudukları halde, mezkûr yayınevi bu ikazımıza hiçbir değer vermeden neşriyatlarına devam etmekte ve reklamlarını her tarafta ilan etmektedirler. onların bu tavrı bediüzzaman hazretlerinin vâris ve talebelerini ciddi bir surette rahatsız etmiştir. kendi kitapları olmadığı, vâris ve naşirlerinden izin alınmadığı, ve şeran da caiz olmadığı halde sırf kanunî boşluktan istifade ederek bu neşriyata madde ve nam için islâmî hak ve hukuku çiğneyerek pervasızca devam etmeleri hayret ve ibretle takip edilmektedir.
muhterem hoca efendi, lemaları tahrip ederek basan bu ufuk yayınlarının sizin camiaya dahil olduklarını duymaktayız.
sizin bu tahribattan haberdar olup olmadığınızı bilmiyoruz. eğer haberdar değilseniz lütfen size haber veriyoruz. üstad bediüzzaman hazretlerinin vâris, naşir ve talebeleri bu neşriyattan ciddi surette rahatsızdırlar. derhal bunları durdurmanızı ve o şekil neşriyata son vermelerini rica ediyoruz. bu hususta bizim bu mektubumuza da cevap vermenizi hemen rica ediyoruz.
mustafa sungur, abdullah yeğin, hüsnü bayram, ahmed aytimur, salih özcan, m. said özdemir