Alakalı mı bilmiyorum ama çocuk severken "içim kaynıyor" diye ağız burun sıkmak, yanak ısırmak hatta sağdan çarpıp çocuk düşmeden yakalamak gibi hareketleri örnek gösterebiliriz. (bunları sadece ben yapmıyorumdur umarım)
Başka bir örneği de iki aşık şahsın cinsel ilişkilerindeki "tutkudur" çoğu zaman şiddetin ve şefkatin paradoksal olarak aynı anda form bulmasıdır.
Gerçeklik payı olabilecek bir teori. Bakınız, çok özlediğimiz veya bir süreliğine veda ettiğimiz birine bile sevgimizi göstermek için neredeyse nefesini kesesiye dek sarılırız. Bu da bir şiddet örneği, ama özünde sevgi ifadesi.
Milan Kundera ve bir sürü insanın iddiası. Tartışmaya açık bir konu.
Bedensel sevgi yani biz buna temas, dokunmak okşamak sevişme isteği diyelim şiddetsiz olmaz diyor. Şiddetten kasıt eziyet değildir ama belirli oradan hayvani dürtüler ve içinden gelen sertliktir diye düşünüyorum.