bedenime sığmıyorum.. sanki içimde biri var, çığlık atmak istiyor ama başaramıyor.. sanki her yeri zincirlenmiş hareket edemiyor.. çığlık atamıyor, bağıra bağıra ağlayamıyor.. biri tutuyor ve tutan görünmüyor.. midem çalkalanıyor.. içeride kıpırdamaya çalışıyor ama yeri dar..
kolumdan kan akışını izlemek istiyorum.. ama büyük, yüksek yerlerden akan şelaleler var ya, hızlı aktığı halde dalarsan ona sanki kuğu gibi süzülür.. öyle akmasını istiyorum.. kocaman bir yarıktan ığıl ığıl süzülen bir kan akışı istiyorum.. koyu kırmızı..
yüksekten korktuğum halde yükseğe çıkmak istiyorum ve aşağı doğru rüzgara kendimi bırakmak istiyorum.. rüzgarı ellerimin içinde, parmaklarımın içinden geçerek hissetmek istiyorum.. ama bunu ölmek için istemiyorum, bahsettiğim intihar değil! sadece rüzgarı hissetmek, düşmenin veerdiği hazzı hissetmek istiyorum..
çok acaip hissediyorum kendimi.. boşluktayım.. bakıyorum, kitleniyorum ve düşünmüyorum.. sadece kulağımda müzik.. beni boşluğa atan müzik.. kendime ağır geliyorum, gözlerim yanıyor.. kırpmayı unutmuşum.. ağlamak istiyorum ama sebepsiz ağlamaya programlanmamışım.. sebebim yok ağlayamıyorum.. yine boşluk.. .. yine gözlerim yanıyor.. midem, organlarım hala aynı.. değişmemiş.. isimlendiremediğim bir rahatsızlık.. konuşmaya bayılan ben, konuşmadan yapamayan, "çok konuştun sus!" denilen kişilik konuşmayı boş buluyorum.. konuşma duymak istemiyorum.. kafamı yastığa koymak istiyorum ama uyumaktan korkuyorum.. uyumak istemiyorum.. tek istediğim müzik.. sanki doyuruyor.. götürüyor.. .. yokum buralarda.. neredeyim onu bilmiyorum işte!!!