söylenen cümle mecazen de olsa, ilk tepkisi "nasıl yani?" oluyor. içerisindeki gizli özne; "ete, buda, g.te, mincoya bakmadan gözlerine bakıp sevebilmektir" olmakta.
mesaj'ı almak gerekiyor bu durumda, mecazdan yola çıkarsak aynı durumdaki diğer eş ya da dişi kişi de sadece gözlerine bakamayacaktır, çünkü dikkatini çekecek şeyler harekete geçecektir.
hormonları normal çalışan bir insan evladının yapamayacağı birşeydir.
ilişkiye girildikten sonra yapılabilir, o zaman görmüş, dokunmuş olacağın için başka bir yere bakmadan gözlerine bakabilirsin ama o da çok uzun sürmez...
aşk'ı tanımlarken cinsellik ve vücudu işin içine katmamak o tanımın daha ciddi olmasına neden olabileceğini de bir kez daha fark etmiş oluyoruz.
hazır cırılcıplak buldum birden bakıpta (memelere) bu heyecanı bi saniyeye sıgdırmayayım bakısıdır. ask değil anın tadını cıkartmaktır.
bir baska bakıs acısı: "bak cırılcıplaksın ama gözlerine bakıyorum. " demektir. altında yatan gizli özneli dolaylı tümlec= "hayal ettiğim gibi cıkmamasından korkuyorum."
"Bırakın lan bu ayakları! Kaçınız çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlerine baktınız? Sorsalar güya hepiniz 'Aşık´tınız" demiş Küçük iskender.
tanım: yok öyle birşey.
- e aşkım hadi sevişmeyecek miyiz?
+ az dur nalan gözlerine bakıyprum...
- neden aşkım manyak mısın sen?
+ aşk budur nalan aşk budur! bedenin çıplak olabilir, göğüslerin şuan füze gibi olabilir, kukun yavru bir kedi gibi savunmasız olabilir, bacaklarını açmış beni bekliyor olabilirsin hatta benim ufaklık can çekişiyor oılabilir ama benim için gözlerin daha önemli!!
- ?!?!? hüseyin bıraksak artık bu zırvalıkları... bak işe yaradı vericem işte!
+ dur az daha bakiim lütfen...
- oldu o zaman facebooktan profil fotoma bakarsın ben gidiyorum!!!
+ sen git gözlerin kalsın nalan!!!!
- ?!?!?!
sevgilinin bedenine aşkla bakılamaz mı diye sormayı gerektiren yargı. insan sevdiği kadının belinde, bacaklarının arasındaki aralıkta, teninden yayılan sıcak kokuda sarhoş olup da esiri olduğu o kadınla "tekleşmeyi" düşününce, buna kim aşktan uzak bir bütünleşme diyebilir??? bakılan o nice yer arasında gözler şu zaman devreye girer sadece: artık sevgilinin içini tadarken karşılıklı alınan zevki sessiz kelimelere döküp sevgiliye duyururken...
(bkz: sevgilinin karsisina ciplak cikilan ilk an)
aşk değil olsa olsa topluktur, totoşluktur ancak. başka açıklaması yok bunun.
bu durumdaki er kişi ise derhal bir toktura giderek erkeklik hormonlarına bakıttırmalıdır. ancak asla ve asla umutsuzluğa da garkolmamalıdır. zira umutsuzluğa düşmek bize yakışmaz. ayrıca tıp artık çok gelişti, artık her şeyin çaresi var hemşerim. raaaadol yani.
bedeni kalmışsa aşık ın, aşka savrulan tözü abı hayat pınarında yıkanıp, arınmamış demektir.
vücuttan soyunmaktır aşk.
soyunmaya fırsat bulamadan, en çıplak gerçeğini giyinen bir abı hayat katresine kumaş biçebilir mi anlamını yitirmiş varlıksal uzam.
acıdan, kaygılardan, korkulardan, gerçeklerden, yalanlardan, yaşamdan, ölümden çırılçıplak bir ruhla geçmiş insanın et ve kemikten bir giysi giydiğine inanmak mümkün müdür?
bakan, gözüm değil;
aşk-ı mutlak a yürüyen tözümdür benim.
gören, yar değil;
hakikatini seyreden iki gözümdür benim.
sözüm, sadece söz değil;
gerçeğini çağıran özümdür benim.