en zor yonu eşofmanla okula sabah 10 da gelip karizmatik rahat hareketlerle çocuklara topu verip kendisi içeride kahvesini içer.
( ne zorluğu be şaka mısınız, en rahat öğretmenliktir.)
müfredatı takip etme zorunluluğu olsa çok fazla zorluğu olurdu. zira bütün beyni organik kimya, türev, sindirim sistemi ile dolu olan öğrenciye atletizim koşu kulvarının genişliğini veya basketbol 3 sayı çizgisinin potaya uzaklığını öğretmek kolay olmayacaktır.
Lise de son anda sinav yapiyorum dedigi icin arkadasimdan dayak yiyen beden ogretmeni hocam vardi. Sanirim onun icin en zoru buydu. Saglam dovdu dovduler.
2 türlü öğretmen vardır 1 si yoklamayı alır dersin geri kalanını top verip oynayın der kimiside cirit atma okçuluk güreş gibi faaliyetleri öğrenciye gösterip öğrencinin hangi spora yatkın olduğunu ölçer.
Öğrenciler genelikle ilk öğretmeni sever.
Bizim zamanımızda erkekleri sahaya gönderir futbol oynatırdı. Kızlara da top verir serbestsiniz derdi. Kendiside yoklamayı alır bahçede çay içerdi. Bayağı zor olsa gerek.
Bedeni olarak anılmaları mesleklerinin tek zorluğudur. Kendilerini beden ticareti yapıyor veyahut beden sattıkları iddiasının tüm koridorlarda yankılanması oldukça ağırdır .
Tek zorluğu eşofman getirmeyen çocukları yok yazmaktır. Çok zor olduğunuda düşünmüyorum bir dönem boyunca erinmeden her beden dersi bu eşofman getirmeyenleri yok yazması ona zevk veriyor anlaşılan.