acı bir durumdur. haftanın başından itibaren beden dersi için hazırlık yapılır. kadrolar oluşturulur. fakat beden dersinin olduğu gün yapmur yağar. cocukluktandır ki (bkz: cocuk olmak) tüm hayaller yıkılır. sanki bir daha futbol oynanmayacak ve sanki bir daha beden dersi olmayacak gibi. daha acı bir durumuda beden dersi kıyafetlerinin giyilmesi ve tam maça başlarken yağmurun başlaması ve beden dersinin sınıfta işlenmesidir. * haliyle sınıf maç yapmaya uygun bir ortam değildir.
kapalı spor salonu olan bir okulda okuyasanız da gerebilecek durum. siz her daim salonda rahatça basket oynayan birisinizdir. o da ne? hop bi yağmur indirir, basketten anlamayan sınıfın %35'ini oluşturan küçük maradonalar, peleler aynı şu anki akp zihniyetinin minyon çoğunluk stratejisini uygulayıp (kızlar baraj altı oluyo haliyle eheh), hentbol kalelerini kullanarak salonu bi anda futbol mabedine çevirirler. sizse masa tenisi gibi sporlara merak salmak zorunda kalmanızla kalırsınız bu sefer.
not: bu entry'nin yazarı basketçi olan entel sınıftan mıdır? değildir tabi. 90'ları delmeye devam...
derslerin sınıfta neşeli şarkılar eşliğinde işlenmesine sebep olan kasıcı gerici olay o da olmadı spor salonunda kasaların üzerinden takla atılır sıra beklerken yapılan geyikler harikadır.
çok can yakıcı durumdur.tüm hafta bu derse endekslenmiştir ama bir yağmur tüm hevesi tüm planları alır götürür.beden dersinin sınıfta yapılması gibi saçma bir sonucu doğurduğundan enteresan olayların yaşanmasına neden olabilir.
bazen lanetli olduğunuzu düşünebileceğiniz size uygulanan eylem. ya arkadaşım beden derslerimiz perşembe günüydü 1 yıl boyunca aralıksız perşembe günleri yağmur, toplantı, yazılı gibi engeller olurmu ya*
Öğrencisi ve öğretmenine bağlı. Yağmurda top oynamanın zevkini hiç bir şeyden alamıyorum. Ama o yağmurun alnında yapılan maçta alınan galibiyet gibisi var mı?