hayatım boyunca gerçekleştirmediğim eylem. aslında çok da hocalara meydan okuyan bir çocuk değildim küçükken ama konu takla olduğunda bir güç gelirdi bana. bu yüzden asla beden dersinden 5 üzerinden 5 şöyle dursun 4 bile alamadım.
aslında bu tam olarak da meydan okuma sayılmayabilirdi, hocalar insaflı olsalardı zira boyun zaten kasadan birazcık uzun olması, onu geçtim bir sakatlık çıkma ihtimali vs. ısrarla bu takla atma yerine başka bir ikame istediğim hocalarımın beni reddetmesiyle bende takla atma konusunda vicdani red hakkımı kullandım.
dayak falan da yemişliğim yoktur, sıra bana gelince "hocam ben atmıyorum" deyip öbür tarafa geçerdim. niyetimizde kötü değil, atamıyorum ulan işte insaf etsene, niye gurur meselesi yapıp şu güzel ortamı bozuyorsun da zorla sıraya sokup "ben atmıyorum" lafını duymak istiyorsun?
lisede ise "erkek dediğin takla atar" lafıyla erkeklikteki kıstasına belli eden, belden aşağı vurmaya yeltenen hocaya da "benim erkekliğim buradan atlamam engel olacak kadar uzun" deyip disipline gitmişliğim vardır ki orada notum 1 düşmüş ortalamadan geçmiştim.
dünya tarihinde var mıdır benden başka bilmiyorum ama beden dersi notum zorunlu eğitim boyunca bu sebeplerden bir kez 3 geri kalanın da disiplin olayı hariç hep 2 düşmüştür.
değil kasa minderde takla atarken arka arkaya üç kere zemine çakılan bir insandım ben. yanlış anlaşılmasın, lisanslı da voleybolcuydum aynı zamanda, sporla alakası olmayan bir hödük değil. ama takla denen mereti bir türlü benimseyemedim arkadaş. maymun gibi hareketler, kendi kendine debelenmeler. hoş değildi yani. hele kasa tam bir kabustu. hiç bir allahın kulu beni o kasalara yaklaştıramadı. iyi ki de yaklaştıramamış diyorum çünkü; şu an bu satırları yazamıyor olma ihtimalim bir hayli fazla olurdu. tüm beden eğitimi hocalarına da selam ederim.*